Beytü’l-Hikme İslam Düşüncesi Enstitüsü
Bugün gelinen noktada İslam dünyası dolayımıyla İslam düşüncesinin çeşitlenmiş başlıklar halindeki problemleri daha da görünür hale gelmiştir. Hiç kuşkusuz Avrupa’da ortaya çıkışının ardından bugün modernlik, oldukça derin eleştirilerin konusu oldu ve büyük oranda 19. Yüzyılda sahip olduğu büyüyü kaybetmiş durumda. Fakat Batı’nın hala bilhassa üniversite ve bilgi alanındaki hakimiyeti onun düşünsel egemenliğini sürdürmesini sağlamaktadır.
Genelde Batı dışı toplumlar ve özelde müslüman toplumların bugün birçok yapısal sorunlarının yanı sıra “bilgi” bağlamındaki yetersizliği birbirini besleyen bir süreç olarak devam etmektedir. Bu anlamda yaşanan sorunu; düşünsel kriz ya da tefekkür yetmezliği şeklinde isimlendirebiliriz.
Modernlikle ilk karşılaşmasından itibaren, kendi konumunun farkına varmaya çalışan müslüman toplumlar sömürgeleştirmeden materyalizme kadar bir dizi sorunla karşı karşıya kaldılar. Esasen o güne kadar “mü’min” olmanın bir üstünlük demeye geldiği zihni arkaplanıyla hareket eden müslüman toplumların Batı karşısında yaşadığı bu yenilgiyi kısa sürece nasıl aşacaklarına dair çabalar da başlamış oldu. Bu bağlamda inanç ve bilgi arasındaki dengenin bir türlü oturtulamadığı günlere gelmiş olduk.
Bu süreç içerisinde........
© Milat
