Özgürlüğe cüret etmek
Özgürlük içinde yaşadığımız çağda hem muğlak içerikler taşıması hem de hovardaca kullanılması açısından netameli kavramlardan birisidir. Çağdaş toplumlar sürekli özgürlük istemekte; öyle ki özgürlük modernliğin bir ruhu gibi sunulmaktadır. Doğrusu toplumların ezberleri de bu şekilde oluşturulmaktadır.
Din ise bu minvalde daha çok özgürlükleri kısıtlayan, insan hayatını sınırlandıran, her şeye karışan bir olgu şeklinde sunulmaktadır. Hatta dinden azade olmak bir özgürleşmenin en önemli adımı olarak sayılmaktadır. Fakat meselenin dindarlar açısından şöyle bir yüzü de bulunmaktadır; kimi muhafazakâr Müslümanlar baş edemedikleri her şeyin yasaklanmasını istemektedirler. Hatta bazı kılık kıyafetlerin, düşüncelerin, tavır alışların vb. yasaklanmasını talep etmektedirler.
Fakat bu talepleri öne sürerken 28 Şubat ve öncesinde yaşadıkları süreci unutmuş gibidirler. O dönemde iktidar edenler başörtüsünden başlayarak düşünce ve fikirlerde de yasaklamalarda bulunmuşlardı. O dönemde bunların hiçbirisi doğru değildi ve haklı olarak itiraz ediliyordu. Dolayısıyla insanların bir başka düşünceyi ya da kıyafeti “yasak olsun” demesinin meşruiyeti nereden alınmaktadır? Elbette kamusal ahlak açısından herkesin uyması gereken kurallar bulunmaktadır.
Esasen özgür olmak insanın hayatına başlarken sahip olması gereken ilk........
© Milat
visit website