Bu Coğrafyanın İnsanları
Modernitenin Batı’da doğuşundan itibaren bu hikayenin farklı boyutlarını birer izlek noktası olarak takip etmek mümkündür. Hepsi de farklı sosyolojik analizlerin konusu olan bu hikayeler içinde “sömürü” bugüne de etkileri itibarıyla takip edilmesi gereken önemli bir başlıktır.
Batı dışı toplumlarda ve bilhassa Ortadoğu’da sömürü farklı aşamalardan geçerek, içindeki bileşenlerin çarpanlarıyla bugün ülke ve coğrafyadaki sınırların değişmesine kadar varmıştır. Esasen Osmanlı Devleti’nin tarih sahnesinden çekilmesiyle birlikte, özellikle Ortadoğu coğrafyasında ciddi bir boşluk meydana gelmiştir. Burada boşluk ile kastettiğimiz, Osmanlı Devleti’nin siyasal, sosyal, ekonomik, kültürel düzlemde sağladığı dengenin bozulmasıdır.
Osmanlı’nın çekilmesiyle birlikte öncelikle açık işgallerle kendisini gösteren bir sömürü izlenmiştir. Zaten modernite yarattığı sosyal, ekonomik, kültürel açılımlar kadar askeri işgal ve sömürülerle etkinliğini artırmıştır. Bu bağlamda modernitenin totaliter vasfı diğer alanlarda olduğu gibi militarist, işgalci ve sömürgeci içeriklerle de kendisini göstermiştir.
Zaten modernite ontolojik olarak Tanrı’nın yerine insanı, epistemolojik olarak da bilimi merkezileştirmiştir. Hatta daha da ileride, ürettiği bilgilerde neredeyse kesinlik iddia........
© Milat
visit website