Eğitimcinin dili!
Eğitimciler dili, düşüncesi, duruşu başta olmak üzere her açıdan topluma örnek olması gerekir. Sadece eğitim kurumlarında değil, sosyal hayatta da aile hayatında da iş hayatında da rol model olması gereken kişilerdir. Dışarıdan müdahaleler ile değil her şeyden önce bu sorumluluğu kendi vicdanında, kendi omuzlarında hissetmesi gerekir. Eğitimcilerin birbirlerine karşı daha nezaketli olmaları, belki de mesleki ilkelerin en önemli olanıdır. Bir eğitimci, bir başka eğitimciyi ti’ye alması, onunla alay etmesi, arkadan çekiştirmesi, hakaret dili kullanması, onu küçük görmesi kişisel basireti ve iradesi ile ilgilidir ama meslek ahlakı ile örtüşmeyen bir durumdur. Ve ne yazık ki her eğitim kurumunda lider ben olayım, ben örgütleyeyim, benim sözüm dinlensin, buranın otoritesi ben olayım, benim düşünce yapım çerçevesinde şekillensin olaylar örgüsü diye düşünen ve hareket eden eğitimciler var. Kişisel hırslar ve kompleksler işin içine girmezse, kendi dünya görüşünden bağımsız hareket ederek bunun gerçekleşmesini isterse ve bunu da liyakat çerçevesinde gerçekleştirir ise, bu talep kabul edilebilir ve güzel bir şey. Ama ne yazık ki pekçok okulda bunu talep eden ve direten eğitimciler bunu başaramıyor eline yüzüne bulaştırıyor; kendi meslektaşlarının yüreğini incitmeye kadar iş varabiliyor.
Öğrencilerin sevgisini kazanmak kadar kendi meslektaşlarının da sevgisini kazanmak, yüreklerinde yer edinmek bir eğitimci için önemli olmalıdır. Eğitimcinin asli görevi sadece ders anlatmak, yazılı yapmak ve kağıtları okumak değildir;........
© Milat
visit website