Küller Arasında Vicdan Aramak
Oy der, (O)rman (Y)angınları ile yanar yüreğim…
Ormanların iç çekişiyle tutuşur içimiz. Bir çığlık yükselir göğe, düşmanlara karışır dua…
Ne bir kuş uçar artık, ne bir sincap sesi gelir kulağa.
Ağaçlar susar, çiçekler köz olur.
Her yaz, sadece sıcak havalarla değil, ihmallerle kavruluyor toprak.
Bir kibrit, bir cam parçası, bir sigara izmariti...
Benim yaptığımdan bir şey olmaz diye küçümsenen hal ve davranışlar sonucu başlıyor felaketler.
Ve sonra alevler, sadece ağaçları değil, geleceğimizi de yakıyor.
Dikkatsizlikle, vurdumduymazlıkla tutuşturulan o yangınlar sadece doğaya değil, insanlığa karşı işlenen suçtur.
O ormanlarda yanan sadece çam, söğüt meşe değil, bir gölgelik hatıra, bir serinlik ümidi, bir çocuğun oyun düşüdür.
Ve canlar…
Bu yangınlarda sadece ağaçlar değil, gagasıyla yavrusuna su taşıyan kuşlar da yandı.
Göç yolunu ezbere bilen leylek, bir daha dönmemek üzere yere düştü.
Tavşanlar, tilkiler, kaplumbağalar
Yangından kaçamayan bütün........
© Milat
