Yahya Sinvar’ın Öngörüsü ve İsrail’in Çöküşü
İsrail ordusunun eski Operasyon Dairesi Başkanı Yisrael Ziv’in kamuoyuna yansıyan değerlendirmesi şöyleydi: “Sinvar’ın kehaneti gerçekleşiyor. ‘İsrail’in haklı savaşı’ gayrimeşru hale geliyor, dünya kamuoyundaki imajı çöküşe geçti, dost ülkelerin desteği daralıyor. Ve işte Sinvar, bu ay BM kürsüsüne çıkarak dünyaya bir Filistin devleti ilan etmeyi başarıyor. Sinvar, mezarının derinliklerinden bile İsrail’e karşı büyük bir zaferin önünde duruyor.”
Ziv’in “kehanet” şeklindeki nitelemesini burada kavramsal doğruluğu gözeterek “öngörü” olarak ele almak daha isabetlidir. Çünkü Ziv’in işaret ettiği üç eksen—askerî tıkanma, diplomatik/ahlaki meşruiyetin aşınması ve Filistin devlet fikrinin uluslararası zeminde güç kazanması—sadece retorik bir anlatı değildir; sahadan gelen nicel veriler ve kurumsal değerlendirmeler bu eksenlerin her birini doğrulamaktadır. Nitekim 2024 ilkbaharında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Filistin’in tam üyelik niteliklerini karara bağlayıp statüye ilave haklar tanımış; 2025 yazından itibaren ise Fransa, Birleşik Krallık, Kanada, Malta ve Avustralya dâhil bazı Batılı ülkeler Eylül 2025 BM Genel Kurulu bağlamında Filistin’i tanıyacaklarını resmen duyurmuştur. Bu eğilim Tel Aviv’in uzun yıllar dayandığı “koşulsuz Batılı destek” varsayımının çatladığına işaret etmektedir.
Askerî kayıpların muhasebesi İsrail’in resmi açıklamalarıyla sahadaki gerçeklik arasında derin bir makas olduğunu ortaya koymaktadır. İsrail’in açıkladığı resmî rakamlar dar kapsamlıdır; yalnızca belli bir operasyon evrenini kapsamakta, savaşın tüm boyutlarını yansıtmamaktadır. Bu nedenle “alt sınır” işlevi görmekte, gerçeği gizleyen bir perde oluşturmaktadır. Bağımsız derlemeler ve sızıntı niteliğindeki bilgiler kayıpların çok daha yüksek olduğunu göstermektedir. Daha dikkat çekici olan ise Savunma Bakanlığı Rehabilitasyon Birimi’ne intikal eden tedavi ve maluliyet dosyalarıdır. Bu veriler, yaralı asker sayısının on binlerle ifade edildiğini, özellikle kalıcı sakatlık ve psikolojik travmaların hızla arttığını göstermektedir. Emekli Genelkurmay Başkanı Moshe Yaalon’un Mart 2025’te dile getirdiği “15.000 kayıp” ifadesi bu tabloyu teyit eder niteliktedir.
Ayrıca sahadaki operasyonlarda imha edilen tanklar, zırhlı araçlar ve insansız hava sistemleri de bu kayıpları büyüten unsurlar arasındadır. İsrail ordusu yüzlerce ağır aracını kaybetmiş, yüzlerce asker de bu saldırılarda hayatını yitirmiştir. Bu nedenle dar tanımlı operasyon rakamlarıyla kamuoyunu oyalamaya çalışsa da........
© Milat
