Siyonizm’in Çaresizliği ve Kaçınılmaz Çöküşü
Bir asra yaklaşan süredir Filistin topraklarının her karışını gasp eden, insanını yerinden eden, köylerini haritadan silen Siyonizm; dünyanın gözü önünde sistematik bir soykırım yürütmektedir. Bu, sıradan bir çatışma değil, tarihin en uzun süreli ve en organize insanlık suçudur. İsrail’in tankları, uçakları, füzeleri ve nükleer şantaj gücü; Washington’dan Brüksel’e kadar uzanan küresel himaye zincirleri ve milyarlarca dolarlık savaş ekonomisi Gazze’nin daracık sokaklarında bir halkın iradesine çarpıp parçalanmaktadır.
İsrail’in karşısında duran güç yalnızca Filistinlilerin direnci değildir; bu, insan onurunun ve özgürlüğün tarih boyunca hiçbir zorbalığa teslim olmamış köklü yasasıdır. Çocuklarını kollarında toprağa veren annelerin, enkazdan çıkan yaralı bedenlerin, yıkılmış camilerin ve kiliselerin küllerinden yükselen ses, İsrail’in her saldırısında daha da gürleşmektedir. İsrail’in bütün hesapları, bedenleri yok etmenin ruhları teslim alacağı üzerine kuruludur. Oysa gerçek tam tersidir: Bombalar, halkın kararlılığını çelikleştirmekte, direnişi nesilden nesile aktaran bir kutsal emanet haline getirmektedir.
Yaklaşan Tarihsel Hesaplaşma
İsrail çaresizdir, çünkü kadın ve çocuk cesetleri üzerinden zafer ilan edemezsiniz. Sivilleri katlederek kazanılabilecek tek şey dünya vicdanında bir mahkûmiyet kararıdır. İsrail çaresizdir, çünkü Filistin’in köklerini kurutmak için yürüttüğü demografik mühendislik, yerleşimci terörü ve etnik temizlik; bilakis bu halkın toprağına daha sıkı sarılmasına yol açmaktadır.........
© Milat
