Huzursuzluğun Huzuru
Diğerkâmlığı mümtaz bir konuma yerleştiren İslam Medeniyetinin mirasyedi temsilcileri, entübe olarak yaşamaya devam ediyor. Ziyaret için gelip hastane girişinde bekleşenler, neredeyse doğru giden hiç bir şeyin olmadığı ve yanlış giden hiçbir şeye itiraz edilmeyen dünyada mutlu bir şekilde, üstüne üstlük hiç kimseyi düşman bellemeden umarsızca yaşayanlar. Böyle bir çağda hiç düşmanı olmadan ve düşman edinmeden mutlu bir şekilde yaşamanın aynı zamanda zulme rıza göstermek ve mevcut bozuk düzeni olduğu gibi kabullenmek anlamına geldiğini hepimiz biliyoruz oysaki.
İnandığı kitapta “Müminler ancak kardeştir”* emri bulunmasına ve kalubelada kardeş edindiklerimizin dünyanın her bölgesinde zulüm gördüğü bir dünyada yaşamamıza rağmen, herkesle dost olabiliyorsak ve kimseye düşman değilsek büyük problemimiz var demektir. Yaşanılan yerde zulüm, savaş, işgal gibi bir durum olmaması, bunların yaşandığı coğrafyalara uzak olmak, keyfi kaçıracak olaylara gözleri ve vicdanları kapamak problemin çözülmesini imkânsızlaştırmaktadır.
İçtimai ilişkilerimizde de durum farklı değildir.........
© Milat
visit website