Üç Formül
Bir buçuk yıldan fazladır Filistin’e ve özellikle Gazze’ye karadan, denizden ve havadan ölüm yağdırılmaktadır. Bu da yetmezmiş gibi, açlık ve susuzluk bir silah olarak kullanılmaktadır. Gazze’de yıkılmadık bina, okul, hastane, cami, kilise, kısaca hiçbir yapı bırakılmadı. Tüm bunlar eli kolu bağlı iki milyar ümmetin ve sekiz milyar insanlığın gözleri önünde yapılmaktadır.
Bu zulüm ve zorbalık Aksa Tufanıyla başlamadı. Yirmi yıldır Gazze fiili olarak muhasara altında ve adeta bir açık hava hapishanesi… Biraz daha geri gidersek bir asırdan fazladır devam eden bir işgal ve dram var. Bu zulüm elbette sadece Müslüman olanları değil, insani duygularını yitirmemiş her âdemoğlunun yüreğini dağlamaktadır. Ancak bir de İslam ümmeti başta olmak üzere tüm insanlığı tehdit eden sinsi ve görünmeyen bir savaş var ki, o da soğuk savaştır. Sıcak savaş belli zaman ve zeminlerde olup biter veya belli bir zamana kadar devam eder ama ilanihaye devam edemez. Soğuk savaş ise çok farklı bir şey insanlık var olalı her zaman ve zeminde vardır ve kıyamete kadar da devam edecektir.
Ümmeti yıkmanın ya da zayıflatıp duraklatmanın iki yolu vardır. Biri sıcak savaş, diğeri de soğuk savaş. Bu kısa ömrümüzde bunu her iki şekliyle bu kadar ayan beyan gördüğümüze göre, demek ki geçen asırlar da böyle geçmiş. Tabi son bir, bir buçuk asırdır ümmet çobansız kaldığından dolayı, aldığı darbeler çok daha........
© Milat
