Sabır üç çeşittir!..
Şu fânî âlemde hepimiz yolcuyuz. Cennete uzanan yol ise, inişli yokuşlu olup biraz sevinç ve bol sıkıntılarla doludur. Dolayısıyla umutlar kadar acıları da göze alarak yolculuğumuza devam etmemiz gerekir. Rabbimiz celle celalüh bize; - sıkıntılı durumlarda - yüreğimizi telaştan, dilimizi şikâyetten ve bedenimizi yanlış davranışlardan koruyan eşsiz bir nimet bahşetmiştir. İşte büyük nimet, “sabır”dır.
“Sabır”, Kur’an-ı kerimin birçok yerinde geçmektedir. Âyet-i kerimede buyuruldu ki: “Allah sabredenlerle beraberdir!” (Bekara 153) İslâm âlimlerinin ittifakıyla gerektiğinde “sabretmek” farzdır. Bunun içindir ki hadis-i şerifte: “İman iki kısımdan oluşur; yarısı sabır, diğer yarısı şükürdür,” buyurulmuştur. (Beyhakî)
Yine İslâm âlimleri diyorlar ki: “Sabır”; “nefsi telâştan, dili şikâyetten, organları da çirkin davranışlardan korur. “Sabır”lı kişi; nimette de mihnette de sükûnet ve vakarını muhafaza eder, sebeplere yapıştıktan sonra da başarıyı sadece Allahü Teâlâdan bekler. “Sabır”; akıllı ve dayanıklı kişilerin, “sabır”sızlık ise; câhil ve âciz kimselerin vasfıdır.”
“Sabır” özetle üç çeşittir: a) Emirleri yerine getirmeye “sabır.” b) Yasaklardan sakınmaya “sabır.” c) Musibetlere tahammül etmeye “sabır”:
a) Kul, Allahü Teâlânın emirlerini yapmak için “sabr”a muhtaçtır. Çünkü kulluk, nefse zor gelir. Mesela kimi insanlar; -tembellik yüzünden-........
© Milat
