menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İslâm'da 'eşitlik' kavramı-…

20 1
19.01.2025

Yüce dinimiz İslâm’a göre; yaratılanların en üstünü olan insan, çok şerefli bir şahsiyete sâhiptir. Bu şeref, onun değiştirilemez ve devredilemez hakkıdır. Bu hak, onun insan olmasına bağlıdır. Dolayısıyla Dinimiz, hiçbir kişinin aşağılanmasını hoş karşılamadığı gibi hiç kimseye de kendisini başkalarından üstün görme ve ötekilerini alaya alma hakkını tanımaz.

Evet, İslâm’a göre hiçbir insanın, yaratılıştan gelme bir üstünlük iddiasıyla diğerlerine tahakküm etme hakkı ve yetkisi yoktur. İnsanların, başkaları karşısındaki özgürlükleri, bu temel ilkenin neticesidir. İslâm toplumunda, herkesin ve her kesimin temel ihtiyaçlarının karşılanması, bir sosyal ahlâk ilkesi olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla adaletsizliklere yol açacak şekilde gelişebilecek dengesizliklerin gerek ahlâkî tercihler, gerekse sosyal politikalarla ortadan kaldırılması hedeflenmiştir.

Âyet-i kerimede buyuruldu ki: “Ey insanlar! Biz, sizi bir erkekle bir kadından yarattık. Birbirinizi tanıyıp sâhip çıkmanız için milletlere ve kabilelere ayırdık. Şunu unutmayın ki, Allah’ın indinde en üstün olanınız, takvâda en ileri olanınızdır.” (Hucurat 13)

Bu âyet-i kerimeye göre; hangi ırk ve hangi nesepten gelirse gelsin bütün insanlar ‘eşit’tir. Dolayısıyla insanlar arasındaki üstünlük sadece ve sadece; onların başta akıl olmak üzere sahip oldukları yetenekleri yerli yerince kullanma iradesi göstermeleri ve Allahü Teâlâya iman ve derin saygının yanında ahlâkî........

© Milat