menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yolcuları Tarafından Aranan Şehirler

34 1
17.08.2025

İnsanoğlu yerleşik kültür kavramını keşfetmeden ya da bu kavramın anlatmak istediği detayın farkına varmadan önce, saf ve gösterişsiz bir halde tabiatın koynunda yaşıyordu. Fakat bir yandan da; korunmasız olduğu veya tam korunamadığı için, vahşi tabiatın ona verdiği zararlardan kurtulmak, kendini sağlama almak istiyordu. Eşyaya ve olaylara bakışı geliştikçe, hayatın yansıttıkları konusundaki düşünceleri derinleştikçe; bilgisi ve kültürü de arttı, evler yapmaya başladı. İlk yaptığı evler, onu çevre şartlarından koruyabilecek vasatta idiler. Bunların bir araya gelmesiyle zaman içerisinde şehirler oluştu. Böylece insan, giderek şehirleşti ve şehirler de medeniyetin beşiği haline geldi.

Çünkü mekân üzerine, mekânın önemi ve mekânın kutsallığı üzerine düşünmeye, mekân konusunu irdelemeye başlamıştı insanoğlu... Böylelikle; başta korunma aracı olarak gördüğü şehri, yani içinde yaşadığı mekânı düzenli hale getirmeye, süslemeye, bezemeye, güzelleştirmeye başladı. Estetik bir çehre kazandırmaya çalıştı eserlerine... Yaşadığı yere anlam kazandırmak ve yaşadığı yeri "şehir" kılmak için... Bu arada; ilmin, sanatın ve kültürün de mekânı haline geliyor ve Sokrat'ın da dediği gibi; "felsefe"nin, yani düşünmenin ve düşüncenin yurdu olmaya başlıyordu şehirler...

Tarihî boyutu ve günümüzdeki durumu göz önüne getirildiğinde, giderek anlamı etrafında bir tarif oluşmaya başlayan bu yerleşim yerleri için deniyordu ki:

"Şehir, insanın hayatını düzenlemek üzere meydana getirdiği en önemli, en büyük fizikî ürün ve insan hayatını yönelten, çerçeveleyen yapıdır. (...)Şehir; toplumsal hayata, insanlar arasındaki ilişkilere biçim veren, sosyal mesafelerin en aza indiği, bu ilişkilerin en büyük yoğunluk kazandığı yerdir. (...) Şehir; ahlakın, sanatın, felsefe ve dini düşüncenin geliştirdiği ortam olarak, insanın bu dünyadaki vazifesini, en üst düzeyde varlığının anlamını tamamladığı ortamdır. Bu idrak, şehir biçiminin oluşmasını da sağlar ve insanın en üst gelişme düzeyine ulaşmasının temelidir."

Kimi şehirler, yukarıda söylendiği gibi kendilerine yüklenen önemlerini tarih boyunca ara sıra kaybetseler bile; çoğu zaman önemli olmasını ve bu önemlerini her zaman korumasını bilmişler; kimileriyse, harabe halini aldıktan sonra zamanla toprağa gömülmüşlerdir. Bugün elimizde kalan coğrafyadaki şehirlerin........

© Milat