Filistin direnişinin anlamı
566 gündür devam eden hınç dolu saldırılarla yok edilmeye çalışılan Gazze, iki aydan uzun bir süredir de açlığa karşı direniyor. Sınır kapılarının kapatılması ve yardım malzemelerinin içeriye sokulmaması üzerine hastalıkların ve ölümlerin sayısı da gittikçe artıyor.
Adını tarihe soykırımcı bir başkan olarak yazdıran Netanyahu’nun çaresizliği, onu daha acımasız bir kimliğe büründürüyor. Kibirli sözleri ve alaycı teklifleri, onun Hamas’a ve Gazze halkına dair ne kadar da yüzeysel ve yanıltıcı bir algıya sahip olduğunu gözler önüne seriyor. Şaka gibi, Hamas’ın yüklü paralar karşılığında direnişten vazgeçip Gazze’yi terk etmesini bekliyor.
İsrail’in son teklifinde, 45 günlük gıda ve su yardımı karşılığında tüm rehinelerin serbest bırakılması ve Hamas’ın silahsızlandırılması talep edilmişti. Bu teklif, anlaşmadan çok bir teslimiyet çağrısıydı. İsrailli tüm rehinelere karşılık Filistinli mahkûmların serbest bırakılmasını gündeminden hiç düşürmeyen Hamas, uzun vadeli bir ateşkese açık olduğunu ve Gazze yönetimini diğer Filistinli gruplarla paylaşabileceğini de belirtti. İsrail’in Gazze’den tamamen çekilmesi şartından vazgeçmeyeceğinin ve silah bırakmayacağının altını da tekrardan çizdi.
Gazzeliler, kendilerine yapılan yeni yerleşim yeri ve para tekliflerine rağmen sürgüne gitmeyi net bir dille reddetmeye devam ediyor. Hamas, hem direnişini hem de bölgedeki siyasi pozisyonunu koruyor. Gazze’nin 566 günlük yıkımı ve direnişi, Filistin halkının davalarına bakışlarını da........
© Milat
