Ateşkesi Takva mesajı için fırsata dönüştürmek
İnsanların hayatlarını kaybettiği, sürekli acıların konuşulduğu bir toplumda yaşamak tercihimiz olamaz. Huzurlu, sakin bir ortamın inşası, sağlıklı düşünebilmenin önünü açabildiğinden en çok bizler için önemli görülmelidir. Çünkü sağlıklı düşünen insan doğru kararlar verebilir; kendi kıyameti gelmeden hayatını, gidişatını sorgulayabilir.
Bir hengâme içerisinde selin önüne atılmış çer çöp gibi sağa sola savrulan gençlerimiz, yönlendirildikleri batıl davaların hipnozuyla hareket ettiklerinden, sadece ölmeye ve öldürmeye odaklanmış durumda bırakılmışlardır.
Oysa bizler, hayat veren ve körelmiş yürekleri diriltecek olan mesajın, şuurunu kaybetmiş bu insanlara da ulaşmasından sorumluyuz. İman edenleri yurtlarından, Mekke’den çıkartan inkârcıların elebaşlarına karşı “keşke beni insanlarla başbaşa bıraksalardı” diyen Hz. Muhammed(s)’in bu sözleri hidayetin insanlığa ulaştırılmasının önemini ve ideal ortamın ne kadar gerekli olduğunu göstermektedir.
Ümmet bilincinin toplumdan kazınması ve ulus devlet anlayışının yaygınlık kazanmasının bir sebebi olarak ortaya çıkan çatışma ortamında 40 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Bu savaşta bir kesim, kendilerine dayatılan seküler-ulus gömleğini benimseyerek hareket ettiler. Kürt halkı ise yok sayılmış, sindirilmiş ve ezilmişliğin müsait ortamında üretilen Kürt ulusal projelerinin önüne itilmeye çalışıldı.
Diğerini yok sayan, tepeden inmeci ve dayatmacı ulus kimlik tanımları, “şerefli, ırk, ne mutlu Türküm diyene, varlığım Türk varlığına armağan olsun” gibi yaklaşımlar sorun üretti. Bu temeller üzerine inşa edilmiş........
© Milat
