menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kış Turizmi-2

9 1
09.02.2025

2024 yılı Temmuz ve Ağustos aylarında ülkemiz turizmine eleştirel bir bakışla genel değerlendirmesini yapmıştım. Bir önceki yazımda da kış ayları dolayısıyla Erzurum’un kış turizmindeki yerine temas etmeye başlamıştım. Kaldığımız yerden devam ediyorum.

Erzurum’da kayak sporu, bizim çocukluk yıllarımız olan 1960’lı yıllardan 1970’li yılların ortalarına kadar şehir merkezinde de icra edilirdi. O zamanlar şehrin en üst tarafı Karayolları, en alt noktası da tren istasyonuydu. Kayakçılar, Karayollarından istasyona kadar kesintisiz bir şekilde kayar, sonra bir faytonun arkasından tutup tekrar yukarıya kadar giderlerdi ve bu böylece üç beş kez tekrarlanırdı. Sadece kayakçılar değil, patenle kayanlar da aynı vaziyette kayarlardı. O zamanlar Erzurum’da bir paten pisti yoktu, bu nedenle patenciler de trafiğe açık yollarda patenlerini kullanırlardı. Elbette ki sözünü ettiğim yıllarda şehirde motorlu araç sayısı son derecede sınırlıydı ve ulaşım genelde faytonla ve bir iki tane de belediye otobüsüyle yapılırdı. Bu bakımdan herhangi bir trafik kazası olmazdı. Gerçi 1960’lı yıllarda Palandöken’de de kayılabilmekteydi ancak motorlu araçlar olmadığı için dağa gidip de kayanların sayısı son derecede azdı. Bu durum 1980’lerin başına kadar böyle devam etti. 1970’li yılların ortalarından itibaren şehirde araç sayısında önceki zamanlara göre nisbi bir artış başlayınca trafiğe açık yollarda kayak ve patenle kaymak zorlaştı. Hele de seksenli yılların ortalarından itibaren özel otomobil sayısında çok ciddi artış oldu ve özel otomobili olanlar Palandöken’i değerlendirmeye başladı. Bu durum, kayağa ilgiyi de........

© Milat