menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Post-Truth ve Hakikatin Gölgesinde Kalanlar

16 0
06.04.2025

Yıllardır aynı senaryo tekrar ediliyor. İsrail, Filistin'de ne zaman bir katliama kalkıştığında Türkiye'de de bir iç karışıklık çıkarırdı. Ya gizli silahlı örgütleriyle meydanlarda bombalar patlatırdı. Ya da sınır boylarında vatan nöbeti bekleyen askerlerimize pusu kurulurdu. Bu sefer de öyle oldu. İsrail, ABD ve İngiltere; sahur vaktinde Gazze'ye 100 uçakla saldırırken çoluk çocuğun sofrasına yemek yerine kan ve gözyaşı döküldü. Biz bu mazlumlar için ağıt yakmaya hazırlanırken, birden meydanlarda "beyaz yakalı" Türkler, arsızlar, hırsızlar boy gösterdi. "Hırsızımıza, arsızımıza dokunmayın!" diyerek haykırmaya başladılar.

Daha hikâyenin gelişme bölümündeyiz. İsrail’in taşeronluğunu üstlenen Beyaz Türklerle hesaplaşmamız devam edecek bu bölümde. (Son on yılda beyaz Kürtler de çıktı.) Arşivler bir bir raflardan inecek. E-devletten soy ağacı sorgulaması bir tesadüf olmasa gerek. Şimdilik isteyen kendi soy bilgisine ulaşabiliyor. Ama yakın gelecekte bizler de kimin ne olduğunu öğreneceğiz. Bu devletin, bu milletin asıl-asil unsurları başımız üstüne. Mesele bir azınlık-uzunluk meselesi değil. Mesele, bizi birbirimize düşüren fasit(bozguncu) azınlığın öğrenme meseledir.

Gezi Parkı olaylarından Hendek kalkışmasına, 6-8 Ekim Kobani eylemlerine kadar birçok süreçte İsrail ve ABD’nin yönlendirmeleriyle Türkiye’de kargaşa yaratılmak istendi. Bu tarihlerde İsrail, Gazze’ye en acımasız saldırılarını düzenliyordu. ABD ise ekonomik baronları ve medya gücüyle Türkiye’ye baskı uyguluyordu. Sabır en büyük........

© Milat