Çöl rüzgârından değişim rüzgârına
Geçtiğimiz günlerde Suudi Arabistan’ın Mekke ve Medine şehirlerine kısa ama çarpıcı bir seyahat gerçekleştirdim. Önceki ziyaretime kıyasla, şehirlerdeki düzen, mimari estetik ve kamusal alanlardaki modernleşme çalışmaları (arka sokakların durumu halen içler acısı) çarpıcı bir şekilde dikkatimi çekti. Özellikle ‘Vision 2030’ logosu, nereye baksanız karşınıza çıkıyor. Krallık, deyim yerindeyse bir “yeniden doğuş” sürecine girmiş. Ve bu dönüşüm yalnızca ekonomik değil; toplumsal, kültürel ve zihinsel (zor olsa da) bir değişimin işaretlerini taşıyor.
Vision 2030 belgesi, Suudi Arabistan’ın sadece petro-dolarla beslenen bir ekonomi olmaktan çıkıp, küresel ölçekte etkin bir aktöre dönüşme idealinin yol haritası gibi aslında. Prens Muhammed bin Salman’ın liderliğinde hazırlanan bu plan; üç ana sütuna dayanıyor: Arap-İslam dünyasının kalbi olmak, küresel bir yatırım gücü haline gelmek ve coğrafi avantajlarını kullanarak üç kıtanın bağlantı noktası haline gelmek. Ancak bu üç hedefin etrafında örülen daha derin bir tema var: Modernleşme.
Bunun en görünür örneklerini son zamanlarda yaşanan ‘ilk’lerde görüyoruz. İlk insansı robot Sophia’ya vatandaşlık verilmesi, kadınların tek başlarına otomobil kullanabilmeleri, Suudi model Rumy al-Qahtani’nin Malezya’daki uluslararası güzellik yarışmasında ülkesini temsil etmesi,........
© Milat
