menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İbn-i Haldun’a Göre Liyakat ve Ehliyet (1)

23 1
03.05.2025

Liyakat insanın üstlenilecek görevi hak etmesi, ona layık olmasıyla ilgili bir özelliği ifade ederken, ehliyet kişinin verilen veya üstlenilen görevle uyumunu, denkliğini, o görevi yapabilecek donanıma ve yeterliliğe sahip olma özelliğini ifade etmektedir. Bu bağlamda liyakat, daha çok kişinin görevle bağlantılı olarak kendi kişisel özellikleriyle ilgili iken, ehliyet daha çok kişinin görevle ilgili yetkinliğiyle ilgili olmaktadır.

Bütün bu boyut ve içerikleriyle liyakat ve ehliyet, bir göreve gelmeyi, bir sorumluluğu üstlenmeyi meşrûlaştıran, haklı kılan, emanete riayet edildiğini ortaya koyan iki varoluşsal niteliktir. Bir görev veya makama gelme veya getirmede liyakat ve ehliyet, o görev veya makama gelen kişinin toplum katında meşruiyetinin temelini teşkil eder. Layık ve ehil olma niteliğinden yoksun bir kişi, toplum tarafından meşrû, makul, geçerli olarak kabul görülmez. Bu durumda o kişinin aldığı kararlar ile yaptığı işler de meşru edilmez, tersine gayri meşru görülür. Gayri meşru görülen kişinin yaptığı işe muhatap olan kişiler, kendilerini güven içinde, adaletin şemsiyesi altında........

© Milat