Muhtemel bir Türkiye-İsrail çatışmasında ABD'nin müdahalesi ne kadar mümkündür?
Türkiye, 80’li -90’lı yılların “Eski Türkiye”si değildir. Savunma Sanayiinde yerlilik oranını ’lere kadar getirmiş, ambargolardan çok fazla etkilenmeyecek şartları kazanmıştır. Ordusu dünyanın en başarılı ve güçlülük sırlamasında ilk 10’da yer almaktadır. SİHA ve İHA teknolojisinde Dünyanın ilk 4 ülkesi arasındadır. Büyük oranda içte ve dışta “Terörsüz Türkiye” stratejik hedefine ulaşmış durumdadır. 23 yıldır iktidarda olan AK Parti iktidarı Dünya ve Avrupa ülkeleri ile karşılaştırıldığında büyük kalkınma hamleleri gerçekleştirmiştir. Ordusu Azerbaycan / Karabağ’da, Libya’da ve Somali’de mağdur ve mazlum dindaş ve soydaşlarının imdadına koşarak, dengeleri değiştirmiştir. Aynı şekilde Türkiye, tarihi gönül coğrafyamız Balkanlarda, 1877-78, 1 ve 2. Balkan ve 1. Dünya savaşlarında kitlesel göçlere zorlanarak mağdur olan, soykırıma maruz kalan soydaş ve dindaşlarımız, devletimiz sayesinde yeniden kazanmış oldukları barış - huzur ve güven ortamının garantisi altındadır.
Ancak, gelinen bu olumlu atmosferi bozan, birkaç yıldır dozu artan, tüm önleyici çabalarına rağmen inişi yavaş seyreden yüksek enflasyon ve pahalılıktır. Siyasal istikrara dönük şartları riske sokan en büyük bela budur ve Türk Lirasının değer kaybetmesine yol açan ekonomimizin çok sağlıklı olamayan ve kırılgan halidir. Sahada bitirilme seviyesine inen bölücü örgüt, mücadelesini batılı ülkelerin ve İsrail’in de de destek verdiği sosyal medya organları üzerinden yaptığı kara propaganda etkisi ile, ülkenin çeyrek yüzyıl önceki geri kalmışlık ve büyük devletlerin sömürü şartlarından habersiz, ülke kalkınmasında nereden nerelere gelindiğini bilmeyen 25-30 yaş aralığındaki genç nüfus üzerinde etkili olmaktadır. Ana Muhalefet Partisi ve diğerleri, ülke gençlerinin kolayca galeyana gelme hassasiyetini istismar ederek, geleceğe dönük hiçbir alternatif ekonomik ve kalkınma projesi olmadığı halde ve yönettiği belediyelerdeki yolsuzluk – hırsızlık olayları yargıya intikal etiği halde, yavuz hırsız misali, yargıyı tehdit ederek suçunu bastırmak ve sokakları ateşe vererek, vandallık ile hükümete baskı ile erken seçime zorlama hevesindedir.
Aralık 2024 içinde gerçekleşen Suriye Devrimi ile iş başına gelen Colani hükümeti, Türkiye’nin yakın ilgisi ve desteği ile, gelecekte İsrail’in büyüme stratejilerine aykırı bir oluşum içindedir. İsrail bu yeni durumu, kendine bir tehdit hazırlığı olarak algılamakta; yeniden Esed dönemi Suriye’sine özlem duymaktadır. Bu kapsamda, Türkiye ile muhtemel bir çatışmaya da hazırlanmaktadır.
ABD’nin Türkiye-İsrail arasında yaşanabilecek muhtemel bir çatışmaya müdahale derecesi, çatışmanın kapsamına, süresine ve bölgesel etkilerine bağlı olarak değişecektir. ABD’nin çıkarları açısından değerlendirdiğimizde, olası bir çatışma durumunda şu ihtimalleri öngörüyoruz:
1. Diplomatik Müdahale: ABD Öncelikle Çatışmayı Önlemeye Çalışır
Devletler arasındaki muhasamat, normal olarak askeri çatışma öncesi diplomasi trendi ile tırmanmaya başlar ve gelişir. Yani, öncelikle diplomatik yollardan kriz çözülmeye çalışılır. Savaş veya çatışma son çaredir. Ancak şunu da unutmamak gerekir ki, soğuk savaş sonrasında, ABD, Rusya ve........
© Milat
