Sam Weingott’ın Güncesi
Birkaç gün sonra idrak edeceğimiz, Cumhuriyetimizin kuruluşunun bir nişanesi olan millî bayram 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımıza “kutlu olsun” diyelim; Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere kumandanlarımıza, kahraman askerlerimize, şehitlerimize Allah’tan rahmet dileyelim.
Bu vesileyle o günleri, yabancı bir tarihçinin aktarımıyla analım. Britanyalı tarihçi Niall Ferguson , “İmparatorluk Britanya’nın Modern Dünyayı Biçimlendirişi” isimli kitabında, İngiliz Sefer Kuvveti’nin I. Dünya Savaşı sırasında yaptığı bazı harekâtlardan bahseder. Bunlardan biri de Gelibolu harekâtıdır:
“Aslında iki farklı Gelibolu harekâtından söz etmek gerekir: Çanakkale Boğazındaki Türk savunma mevzilerini yarmaya yönelik deniz harekâtı ve bizzat Gelibolu Yarımadası’na asker çıkarmaya yönelik askerî harekât. Bunlar gereğince birleştirilebilseydi başarılı olabilirdi; ama birleştirilmedi. İşin deniz kısmından sorumlu kişi Churchill’den başkası değildi; boğaz boyunca sıralanan Türk tabyalarının ‘iki ya da üç günlük sıkı muharebeden’ sonra bertaraf edilebileceğine emindi.(...) Ancak düşmanın ‘yumuşak karnı’ beklediğinden daha sert çıktı. Aslında Çanakkale Boğazını hedef alan deniz saldırısı neredeyse işe yarıyordu. Türk tabyalarına iki sefer -3 Kasım 1914’te ve 19 Şubat 1915’ te -;İtilaf bombardımanlarıyla büyük hasar verildi. İkinci seferde denizcilerden oluşan bir kuvvet başarıyla karaya çıkarıldı. Ama ardından gelen gereksiz gecikmeyi 18 Mart’ta üç geminin dikkatsiz bir mayın temizleme sonucunda batmasının yol açtığı felaket izledi.(…)
Beş hafta sonra, II. Dünya Savaşındaki D-Gününün bir provasını andıran ve hem kara hem denizde gerçekleştirilen bir harekâtla 129 bin asker yarımada çevresindeki kumsallara çıkarıldı(…) Tasarı basitti: Kıyıda köprübaşları oluşturmak ve ardından 160 kilometre kadar kuzeydoğuda kalan İstanbul’a yürümek. Kumara düşkünlüğüyle tanınan Churchill bunun o zamana kadar oynadığı ‘en büyük bahis’ olduğunu itiraf edecekti. Sonuçta İtilaf kuvvetlerinde çeyrek milyonu aşkın kayba mal olan bir bahisti bu.
Avustralyalılar ve Yeni Zelandalılar 25 Nisan şafağında yarımadanın batı tarafında yer alan ve daha sonraları ‘Anzak Koyu’ adı verilen hilal biçimli kumsala zorlukla çıktılar. Muhtemelen akıntılardan dolayı, asıl hedefin bir buçuk kilometre kadarında gemilerden indirilmişlerdi. Ne var ki, aralarında geleceğin cumhurbaşkanı Mustafa Kemal’in de bulunduğu Türk komutanlar durumu çabuk kavradılar ve karaya çıkan askerler........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d