Sen Kendin Ettin
Yazılanı yaşadığımızı mı düşünüyorsun? Daha doğrusu, yazılanı 'yazıldığı için' yaşadığımızı?
Yukarıdan aşağıya doğru gelen ilahi bir buyruğun/planın iplerine bağlı olan işlevsiz ve iradesiz kuklalarız, diyorsun yani. Akıl, sorumluluk, görev, pişmanlık gibi olgulara kitabında hiç yer vermiyorsun. Hiç! Hatta bu duruma nuranî bir kılıf da dikmişsin günahkâr ellerinle. "Allah'tan başka bir şey yok ki! Ne benim iradem, ne senin iraden; ne ben, ne de sen... Günahlar işlediysem, yanlışlar ve hatalar yaptıysam, öyle yapmam istendiği için öyle yapmışımdır sadece. Emir kuluyum neticede... O kadar. Benim ne suçum var şimdi?" diyorsun.
Oysa aklım ve gönlüm, tüm bunlara itiraz ediyor benim. Bir dinleyin, acaba sizler ne dersiniz?
İstikametini ve kıblesini, Hakk'a yöneltmediğini; ancak ve ancak aşağıların aşağısına doğru yönelip secde ettiğini haykırmıyor mu, kulluğun tüm sorumluluklarından azade olduğunu söyleyen o kişi, sizce de? Sorumluluktan kaçmayı ve nefsini tamamen........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon