Hakaretvarî Saygı İfadeleri
Kendisiyle derin bir samimiyetinizin ve yakınlığınızın bulunmadığı, öyle ki; onunla yapılan konuşmadaki hitap şeklinin 'hanım' ya da 'bey' sözcükleri ile gerçekleştirildiği birisiyle kurulan bir diyaloğu ele alalım. Yarı resmî, mesafeli ve nazik bir ton kullanılarak yapılan bir konuşma... Yüz yüze ya da telefon vasıtasıyla cereyan eden, büyük ihtimalle günlük bir diyalog olsun bu. Bir çalışanınız, patronunuz, banka gişesindeki görevli, çocuğunuzun/torununuzun okul müdürü, apartman görevlisi... Ne bileyim işte! Her hangi birisi ile yapılan bir konuşma. Muhatabın sahip olduğu rol ya da konumu değil, aradaki ilişkinin yüzeyselliğini ve mesafesini düşünün yani asıl. Onu söylüyorum.
Fakat insanımız gergin, azizim... Hem de çok gergin! İster "Geçim derdi" de, ister "Ülke gündemindeki tansiyonun, bireysel bünyelere sirayet etmesi..." Bir şekilde hoşgörüden, sevgiden ve nezaketten uzağa düştük her birimiz, kabul edelim ki. Hani Avrupa insanının yüzünden okunan o rahatlık ve yaşama sevinci, yerini, tahammülsüzlüğe ve kabalığa bırakmış işte azizim buralarda ama haksız mıyım, söylesene? Bu bağlamda, ilkin tasavvur edilmesini istediğim o diyalog ile bu son tespiti harmanlayalım şimdi de hadi.
Ve karşımıza, aniden alev alan........
© Merhaba Haber
