An ve Nokta
Bir an? Salise, saniye, dakika? Ne ile ölçülür bir an?
Hoş... Bu bir zaman meselesi midir gerçi? Belki de ilkin bunu sormalıdır.
Yok. "Değildir." diyelim. O halde, an'ın ne olduğuna bakalım şimdi, ikinci soruya...
İlla ki bir şeye benzetecek ve bilinen bir tanımın vasıtasıyla betimleyecek olursak bir an'ı... Noktadır, noktaya benzer, noktaya dairdir, nokta gibidir bir an, öyleyse. Kapının kilidini açan, arkada saklı ve gömülü duran uzaya dalan bir anahtardır.
Ama hangi kapının?
Noktanın içinde, ardında ve ötesindeki bambaşka bir uzama ve farklı yaşam şartlarına açılan sonsuz küçüklüğü, büyüklüğü, darlığı ve genişliği düşünün, öncelikle. "Bilmediğimiz bir şeyi nasıl düşünebiliriz?" demeyin. Düşünmek sadece bilgiyle değil; anlayış, kavrayış ve idrak ile de olur, en nihayetinde...
O halde, kapıları birazcık zorlamanın ne sakıncası olabilir ki? Kapının kilidinin açılmasında, ne gibi bir beis bulunabilir?
Günlük hayatı........
© Merhaba Haber
