menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Tarık Çelenk yazdı: Zeynep üzerinden gerçek dindarlık ve Atatürkçülük tartışmak

16 0
07.01.2025

Kızıl Goncalar muhtemelen bu sezon ömrünü tamamlayacak. Faruk Turgut ile Kızılcık Şerbeti dizisini konuşurken, “Bakın, asıl dizi pazartesi geliyor. Çok önemli bir çalışma yaptık. Bunu seyrettiğinizde Kızılcık Şerbeti güncenizde olmayacak” bile demişti. Dizinin ilk bölümü çok sert ve tepki çekti. Faruk Bey bana bundan sonra “Öyle sahneler olacak ki dindarların gönlünde ve hafızasında hep yer edecek. Acil karar vermeyelim” demişti. Nitekim öyle oldu. Zaten ben ilk bölümü seyrettikten sonra bu yapımın, sosyolojimizin keşfedilmeye korkulan travmaları ve ortak duygusal boşalmaları potansiyelini yansıtacağını anlayabilmiştim.

Mahalleli ise ters dolduruşla aslında hiç yapamayacakları nitelikte, kendilerini ötekine makul ifade edebilen bu yapıma karşı kampanya başlatmıştı. 28 Şubat, Cüneyt-Levent diyalogları, Zeynep’in namazda içten yakarışlarıyla ve özellikle esrarkeş genç Can’ın dergâha gelip Meşâyih’in önünde “Ben buraya yok olmaya geldim” demesi hiçbir zaman unutulmayacak bölümlerdendi. Zaten nitelikli orta sınıf seküler kesimler ve sonradan uyanan mahalleli için diziyi farklı kılan da bunlardı.

Ancak dizi, muhtemelen senaryo yorgunluğu ya da daha alt gruplara ve geniş izleyici kitlesine hitap etme kaygısıyla, ikinci döneminde drama ve polisiye türüne yöneldi. Bu durum da diziye olan ilgiyi epey düşürdü. Zira bu dizi drama amacıyla yapılmamıştı. Ama ben ve 13 yaşındaki torunum dahil ciddi bir kesim araya serpiştirilen nitelikli duygusal felsefi sahneleri yakalama umuduyla diziyi takip ediyoruz. Arada bunları yakaladıklarımız da oluyor.

Diziyi taşıyan en önemli figür ise kuşkusuz Zeynep rolünü canlandıran Mina Demirtaş (17). Zeynep bir tarikat kültüründe yetişmiş........

© Medyascope