menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Öner Günçavdı yazdı: Erken adaylık neye yarayacak?

10 11
17.03.2025

Bu haftaki yazısında cumhurbaşkanı seçimlerine yönelik muhalefet kanadındaki “erken adaylık” tartışmasına dikkat çeken Öner Günçavdı, mevcut belirsizliğin ve kimi aktörlerce sergilenen “siyasetsizlik”in en nihayetinde muhalefeti inciteceğini ve iktidarın baskılarını artıracağını savunuyor.

Önceleri böyle bir yazıyı yazma konusunda isteksizdim. Ancak son zamanlarda yaşanan siyasi gelişmelerle muhalefetin bu gelişmelere gösterdiği birbirinden farklı, bütünlükten uzak tepkileri görünce sıradan bir vatandaş olarak ülkenin içine düştüğü kaos ve belirsizliklerden endişe duymaya başladım.

Yaşadıklarımız Türkiye’nin yeni bir siyasi kırılmanın eşiğinde olduğunu düşündürüyor. Ne zaman olacağı belli olmayan, giderek arapsaçına dönen bir sonraki genel seçim, sadece bir kişinin başkan seçilmesinin ötesinde sıradan bir anlam kazandırdı.

Türkiye’nin bu seçimle birlikte yeni bir başlangıç yapmaya ihtiyacı var. Önümüzdeki seçim, bir kişinin başkan seçileceği sıradan bir seçim olmanın ötesine geçti. Geleceğe yönelik yeni bir öykünün yazılıp, vatandaşa anlatılmasına gerek var.

Peki, mevcut iktidarın bunu gerçekleştirebilmesi mümkün mü?

Bence değil.

Zira, bu kadar uzun süre iktidarda olmasını sağlayanların arzu ve taleplerin iktidar üzerine yüklediği “diyetlerin” ödemesi gerekiyor. Ancak o diyetler iktidarın bugüne kadar yaptıklarından çok farklı bir şey yapabilmesine olanak sağlamıyor maalesef. İktidar kendi koyduğu sınırların içine hapsolmuşken, ülkenin geleceğine yönelik yeni ve bir o kadar da ikna edici bir öykü yazabilmesi mümkün görünmüyor.

Öte yandan muhalefet, bu seçim sürecine iki güçlü aday ile girmeye hazırlanıyor. Her ikisinin de seçim kazanma olasılığı yüksek. Ancak son günlerde iktidarın muhalefeti yönlendirmeye yönelik çabaları siyasetteki dengeleri sarstı ve muhalefeti de iktidarın bu hamlelerine karşı yeni hamleler yapmaya zorladı.

Kamuoyu ağırlıklı olarak muhalefetin yaptığı hamleleri eleştirirken, iktidarın muhalefeti yönlendirmek için hukuku bir araç olarak kullanmaya başlaması ve zaten sıkıntıları olan demokrasimizi böylelikle yok edecek bir siyasi ortamı yaratması gözlerden kaçmaktadır. Özellikle kamuoyunda dikkatlerin sürekli olarak muhalefetin davranışlarına yönelmesi, iktidarın demokrasimiz için oluşturduğu tehditlerin normalleştirilmesine yol açıyor. Oysa, bunun anti-demokratik, otoriterleşme arayışlarına toplumsal rıza üretme mücadelesi olarak kabul edilmesinden ziyade, mücadele edilmesi zorunlu yeni ve demokratik bir rejim arayışı olarak düşünülmesi yerinde olacaktır.

Bu, muhalefetin olası adaylarının seçim stratejilerinin omurgasının oluşturulmasını da zorunlu kılmaktadır.

Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.

Her ne kadar son zamanlardaki siyasi gelişmeler adaylardan birini daha öne çıkarmış olsa da, bu sürecin zorlukları diğerinin dışlanmasını mümkün kılmıyor. Artık önümüzdeki genel seçim ülkemizdeki demokrasi mücadelesinin bir aracı haline geldi. Bu seçimlerin kazanılması ise muhalefetin her iki adayının dayanışması ve birlikte mücadelesi ile mümkün olacaktır. Siyasi rekabette hukukun araçsallaştırıldığı günümüz Türkiye’sinde, artık muhalefetin kendi arasında rekabet etmesi değil, dayanışma içinde olması gerekmektedir.

Bu ihtiyaç, rejim değişikliğinden sonra yaşadığımız hiçbir seçim sürecinde olmadığı kadar kritik bir gereksinimdir.

İktidar ülkemizdeki ekonomik sorunlara hala bir çözüm bulamamışken, siyasi rekabetin dozajını son zamanlarda artırdı. Hukuku siyasi bir araç olarak kullanarak baskılarını Ekrem İmamoğlu üzerinde yoğunlaştırdı. Bunun nedeni, Erdoğan’ın Ekrem İmamoğlu’nu bir sonraki seçimlerde kendisine rakip olmasını büyük ölçüde engellemek istemesi. Kamuoyu yoklamalarına göre, Erdoğan’ın kendisinin bile zorlanacağı anlaşılan bir seçimde, anayasal engel nedeniyle Erdoğan’ın aday olamadığı bir durumda........

© Medyascope