Kemal Can yazdı: Yıllarca süren “girişim” mi olur?
“Yıllarca süren ‘girişim’ mi olur?” sorusunu sorduğu bu haftaki yazısında Kemal Can, son günlerde artan hukuk ihlallerini “darbe girişimi” kisvesiyle meşrulaştırmaya çalışan iktidarın bu hamlesinin toplumun genelinde niçin karşılık bulamayacağını anlatıyor.
Hayatın, iyice içerikten arındırılmış, sadece “vuruculuk” kriterine bağlanmış bir sahne performansına dönüştüğü zamanlardan geçiyoruz. Yapılıp edilenler, tam da gösterinin ima ettiğinden ibaret. İtibar, etkinlik, destek veya rıza… Yani her şey, güçle ve onun—yapılabildiği kadar küstah ve rahatsız edici—gösterisiyle ilgili. “Ölmekte olanın” tezahürü sayılabilecek küresel bir dalga bu. Altından yapılmış el hızarını başının üzerinde sallayarak kendini ifade eden saldırganlık hükmünü her alana yayıyor. Sosyal medyada—özellikle “X’te”—biraz gezinin; bir sürü küçük Musk’a toslamanız hiç zor değil. Bu gidişatın ilhamını veren öncü ülkelerden Türkiye’de de bunu senelerdir deneyimliyoruz.
“Geçilen son eşik”, “çakılan son çivi” derken seneler geçti. Meğer ne çok eşik varmış, ya da çakılacak son çivi. Hala yaşananın “darbe girişimi” olduğunu söylemek alkış alan “sert çıkış” sayılabiliyorsa, sahiden daha geçilecek kaç eşik olduğunu, çakılacak kaç çivi kaldığını merak etmek lazım. Türkiye, her on yılda tekrar eden darbeleri ve hiç eksik olmayan darbe girişim ve niyetlerini geçmişte çok tartıştı. AKP dönemi ise darbe benzetmesinin şampiyonu. Şimdi yine gündemde. On (hadi beş) yıldır artarak devam eden bir duruma, hala “darbe girişimi” denilir mi? Eğer hala “girişim” denilebiliyorsa, “asıl hedefin” önünü kesmekten ibaret savruk bir taktik hamle ya da işgüzarların işi olduğunu ve onun da sonuç almasının mümkün olmadığını söyleyerek rahatlamak olası mı?
Son senelerde, son aylarda ve son haftalarda adım adım, her aşamada giderek koyulaşan karanlığa, baskı ve hukuksuzluk gibi hafif tabirlerle açıklamanın giderek zorlaştığı atmosfere bir bakalım. Sendikacı, gazeteci, hukukçu, iş insanı, STK temsilcisi, akademisyen, siyasetçi, sanatçı, hemen her çevreden insan soruşturma, gözaltı ve tutuklamalarla karşı karşıya. Üstelik, bu........
© Medyascope
