Kemal Can yazdı: “Sürecin” neresindeyiz?
“Yeni çözüm süreci”ndeki ivme kaybına dikkat çektiği, “Sürecin” neresindeyiz?” konulu yazısında Kemal Can, yitmekte olan heyecanın, duraksayan görüşme trafiğinin ve artan belirsizliğin nedenlerine ışık tutuyor.
Şubat ayında önemli gelişmeler olacağı çeşitli çevrelerce fısıldanan “süreç”, gündem sıralamasında bir hayli gerilere düştü. Sürecin “banisi” ve hızlandırıcısı Bahçeli’nin sağlık sorunları nedeniyle bir süredir aktif olmaması, faktörlerden biri olabilir elbette. Ancak geçtiğimiz hafta Hakan Fidan’ın katıldığı bir televizyon yayınında tekrar ve ısrarla Bahçeli etkisinden bahsetmesi dikkat çekiciydi. Üstelik Fidan, bu kez Bahçeli’nin aldığı “siyasi risk” konusunun altını ısrarla ve kalınca çiziyor, bunu yeni bir milliyetçilik tarifine oturtuyordu.
Bu özeni, cesaretli ve hızlı hareket etmeyi hatırlatma ve belki de eksiği işaret açısından değerlendirmek mümkün. Diğer yandan heyet trafiğinin yavaşlaması ve son görüşmenin içeriğinin otel yangını gerekçesiyle açıklanmaması; herkesin vekalet verdiği İmralı’dan, üzerine konuşulacak yeni bir bilgi gelmemesi de gündemi yavaşlatan bir etki yaratmış olmalı.
Bunu gidermek için ortaya atılan “yakında” tanıtımları ise heyecanı canlı tutmaya yeterli olmadı. Bu arada hem güncel gelişmeler hem de siyasi aktörlerin tercihleri, siyasi gündemi başka alanlara doğru hızlıca sürdü. Bu yöneliş, “süreci” gündem saptırması olarak görenleri de pek tatmin etmedi. Çünkü “asıl gündem” ve “gerçek sorunlar” yerine, iktidar ve muhalefetin iç meseleleri daha çok konuşuldu. AKP’de sonu gelmeyen kabine (vitrin) değişikliği haberleri ve kongreler, CHP’de malum adaylık tartışmaları… Açıkçası, Erdoğan’ı da bu başlıklarda kalmakta hevesli ve keyifli gördük. Yakın haftaların planlanmış takvimi, bu başlıklardaki hareketliliğin süreceğini gösteriyor.
İç siyasetteki gelişmeler, Suriye sahasında olup bitenlerin “süreç” gündemindeki belirleyiciliğini aşabilmiş gibi görünmüyor. O tarafa bakınca—başka konularda da görülmeye başlandığı gibi—SDG meselesinin önemli ölçüde yeni Suriye yönetiminin—en azından görüntüde—sorumluluk alanına transfer edildiği anlaşılıyor. Erdoğan ve Fidan tarafından birkaç kez dile getirildiği ve öyle olması........
© Medyascope
