İsa Hafalır yazdı | The Cemaat meselesi: Şimdi değilse ne zaman?
Birkaç sene önce rüyamızda görsek inanamayacağımız şeyler yaşanıyor Kürt meselesi ve PKK konusunda. Barış isteyen birçok insan gibi, ben de bu gelişmeleri son derece olumlu buluyorum. Gördüğüm kadarıyla, devlet ve PKK başka çareleri olmadığını anlamış ve bir yola girmişler. Umarım sonu da güzel olur.
Türkiye’nin yarım kalmış ve acı bir diğer meselesi de—Kürt meselesi kadar büyük olmasa da—Gülen cemaati meselesi (kimileri hizmet, kimileri cemaat, kimileri FETÖ diyor; ben başlıkta olduğu gibi The Cemaat diyorum çoğu zaman). 15 Temmuz’la beraber terörist ilan edilen yüzbinlerce insan var bu cemaate mensup; bir kısmı yurtiçinde, bir kısmıyurt dışında. PKK’lılar da teröristti ama şimdi “devlet” onlarla barışıyor; öyleyse, Gülen cemaatiyle barışma zamanının çoktan gelmiş olduğunu düşünüyorum. O yüzden kaleme alıyorum bu yazıyı.
Biliyorsunuz PKK, Abdullah Öcalan liderliğinde kendini feshetti. Cemaatin de kendini lağvetmesinin iyi olacağını ilk olarak Ahmet Kuru 2018 yılında yazmıştı. Bu minvalde fikirler dile getiren, Gülen cemaati fenomenine rasyonel ve dengeli şekilde yaklaşan—sayıları az da olsa—bazı sesler çıktı sonrasında. Münferit Fikir Platformu da 2019 yılında Anadolu Ajansı’nın kendilerine gönderdiği (ancak cevaplarının ardından yayımlamadığı) yazılı bir röportajda, cemaatin kendisini feshetmesi gerektiğini ifade etmişti.
Daha yakın zamanlarda, önce Ahmet Dönmez bir © Medyascope
