menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Berrin Sönmez yazdı | 19 Mart sürecinin cinsiyetçi boyutu: Kadın avukatlara dijital, kadın tutuklulara cinsel şiddete soruşturma açıldı mı?

36 33
05.04.2025

Berrin Sönmez’in bu haftaki yazısının konusu, son haftalardaki protestolarda alıkonulan kadın tutuklulara cinsel şiddet, avukatlarına ise dijital taciz.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diploması 30 yıl sonra iptal edilip kendisi ve ekibi gözaltına alınınca başlayan protesto süreci devam ediyor. Boykot gibi farklı sivil itaatsizlik yöntemlerinin de eklenmesiyle zenginleşen eylemleri sönümlendirmek için bulunan yoldu tatilin uzatılması. İktidar, belki sadece kendi tabanını teskin etmek istemişti tatil kararıyla fakat aynı kararla zulmün büyüğünü de gerçekleştirdi. Sayılarının 301 olduğu söylenen gençler uzun bayram tatilini hıncahınç dolu hapishanelerde yatak eksikliği nedeniyle sırayla uyuyarak geçirdiler. Gözdağı verme, pişman etme amaçlı haksız uygulama resmen eziyet ve işkence suçu kapsamına girer. Ancak görevi kötüye kullanmanın iktidar tarafından suç sayılmadığı malum. Adeta koloni valisi tarafından yönetilen bir ülkeyiz. Hukuk yandaşın suçunu örtmek, muhalifin hakkını gasp etmek için kullanılan aparat sanki. Ve biat etmeyen düşman hükmünde. Böylesi ağır baskıcı yöntemlerin totalitarizme geçiş adımları olduğu da çok açık. Başlangıç aşamasında atılan adımları doğru değerlendiremezsek, baskılara direnme gücümüzle gidişatı durdurmak mümkün olmaz. Sistem kendini tahkim ettikten sona da kimsenin mecali kalmaz direnmeye. Şu anda tarihi bir kırılma anında, önemli bir yol ayrımında olduğumuzu idrak etmenin tam zamanı.

Gençlerin hak, hukuk, adalet sloganı sadece kendi gelecekleri için değil ülkenin ve sonraki nesillerin geleceği için de geçerli ve gerekli. Protesto ve boykotların istikrarlı şekilde sürdürülmesi gerekiyor. Bir haftalık saraçhane süreci, sonra CHP Maltepe mitingi ve halk buluşmaları, iktidara geri adım attırmadı. Sadece bir süreliğine duraklattı. İktidarın bir yandan yargı sopasıyla eylemleri cezalandırırken bekleyişe geçmesini başarı olarak görüp, demokratikleşmenin başlangıcı gibi yorumlamak yanıltıcı olur. Çünkü iktidarın geri çekilme belirtisi vermediği ancak atacağı adımları zamana yaydığı ortada. İktidar zamana oynuyor. Ve iktidara bu zamanı vermek yazık ki totalitarizmin gelişini hızlandırır, iktidarın amacına hizmet sayılır.

“Totaliter yönetimlerin ideolojisi olur” diyenlere de sormak gerek: Yok mu? Bu iktidarın yıllardır sürdürüp adım adım hayata geçirdiği bir ideolojisinin olmadığını söyleyemez kimse. Her........

© Medyascope