Barbaros Gökdemir yazdı: Yaz sezonunun patlamış mısır filmleri!
2025 yazı, sinemaseverler için oldukça hareketli geçiyor. Her hafta farklı türde birçok yapımın ardı ardına vizyona girdiğini görüyoruz. Hollywood bu yaz da büyük gişe filmleri ile sinema salonlarını himayesi altına alıyor; çoğu zaman eğlenceli ama yer yer gürültülü süper kahraman, zombi ve dinozor filmleri havada uçuşuyor. Bu büyük bütçeli filmlerin gölgesinde, iddialı yönetmenler Celine Song’dan, Ari Aster’e, Darren Aronofsky’den, Danny Boyle’a, farklı türlerde birçok “sanatsal” yapımı da izleme şansı yakalıyoruz. Romantik filmlerden korku, aksiyon ve komedi sinemasına, her türlü seyircinin ilgisini çekebilecek oldukça geniş bir film seçkisi var.
Bu filmlerin hepsine yetişmeye çalışmak bazen yorucu ama çoğu zaman da keyifli. Hele ki bazıları ben de hiç tahmin etmediğim tatlar bırakırken…
Bu haftaki yazımda bu sıcak yaz günlerinde sinema salonlarında yakalayabileceğimiz gişe filmlerine odaklanıyorum. Haftaya, daha “nazik” ve “sanatsal” bulduğum filmleri masaya yatıracağım.
Şimdiden iyi seyirler dilerim.
2025 yaz sezonu, Tom Cruise’un başrolünde olduğu Mission Impossible serisinin son filmi The Final Reckoning ile açıldı. Aksiyon sinemasını seven ve hiçbir Tom Cruise filmini kaçırmayan biri olarak seriyi yıllardır keyifle takip ediyorum. Ama son yıllarda, özellikle de yönetmen ve senarist Christopher McQuarrie’nin seriye dahil olmasının ardından, senaryoların yer yer zorlama ve sıkıcı olmaya başladığını da gözlemliyorum. Aslında bu tür filmlerde seyircinin beklentisi belli: Basit ama zeki bir hikâye örgüsü ile birbirine bağlanmış sıkı aksiyon sahneleri izlemek.
Yanlış anlamayın, film aksiyon sahneleri konusunda vaadini sonuna kadar yerine getiriyor. Özellikle filmin son çeyreğinde izlediğimiz uçak sahnesi nefes kesiyor. Ancak hikâye örgüsü konusunda McQuarrie’nin bazen gaza fazla bastığını ve filmin casusluk yanını ön plana çıkarmak adına, The Usual Suspects’te (1995) uyguladığı “whodunit” (kim yaptı?) şemasını gereğinden fazla vurguladığını düşünüyorum. Sonuç olarak da bizlere, bol diyaloglu, fazla dolambaçlı ve bitmek bilmeyen sıkıcı bir film izlemek düşüyor.
Yine de macera sevenler ve serinin sıkı takipçileri filmi kaçırmayacaklardır. Ne de olsa Cruise ve McQuarrie, aksiyon sineması açısından oldukça özel bir şey yapıyorlar.
Eğer yüksek hız ve tansiyondan hoşlanıyorsanız, hele hele araba yarışları ve Formula 1 ilginizi çekiyorsa, bu sezon kaçırmamamız gereken bir film de Brad Pitt’in başrolünde olduğu F1 filmi. Yönetmen Joseph Kosinski’yi iki yıl önce vizyona giren Top Gun: Maverick filminden hatırlıyoruz. Ben açıkçası o filmi oldukça başarılı bulmuştum ve Mission Impossible serisinin de yukarıda bahsettiğim sıkıcılığını aşabilmesi için benzer bir şemayı takip etmesi gerektiğini düşünmüştüm: Hali hazırda çok iyi olan aksiyon sahnelerini karmaşık........
© Medyascope
