menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İpi at, dön üstüne yat…! – Yusuf İpekli Yazdı

9 12
18.05.2025

SEVGİ” ve “BARIŞ“.

İçinden geçtiğimiz hassas süreç dikkate alındığında üzerine on binlerce sayfa kitap yazılan bu iki kavram galiba daha bir önem kazandı.

Önem kazandı çünkü sevginin açamayacağı kapı yoktur. Hele hele söz konusu barış içinde gelişen, büyüyen sevgi ise…

Ülkemiz kırk yılı aşkın bir süredir terör belası ile uğraştı durdu. Daha doğrusu terör, özellikle iç dinamiklerin seçim başarısı, popülist yaklaşımlar, emperyalist güçlere verilen tavizler, hilafet ve saltanat düşkünü cumhuriyet düşmanlarının olağanüstü gayret ve çabaları sonucu oluştu ki, pek çok kesim terörden beslendi de beslendi…

Oysa, bölücü terör örgütünün zalim kurşunları ne analar ağlattı biliyorsunuz değil mi? O kurşunlar nice delikanlıyı al kanlara boyadı. Ya o boynu bükük kalan çocuklar. Gözü yaşlı kalan sevgililer, nişanlılar, yavuklular. Ya derme çatma, sıvasız evlerinden çıkıp ayağındaki kara lastikle, yüreği yana yana “VATAN SAĞOLSUN! ” diyen babalar…

Terör!

Silah!

Toplu katliam!

Pimi çekilen patlayıcılar, pimi çeken canlı bombalar…

Katledilen bebeler, masumlar, masumpekler… Yazılmış ancak yaşan(a)mamış hikayeler.

Yanan, yakılan ormanlar…

Boşalan, boşaltılan köyler, yerinden yurdundan edilen dedeler, ebeler, asırlık çınarlar.

Ülkenin terör yüzünden harcanan, heba edilen kaynakları. Birbirine düşman olan, düşman edilen canlar.

Kulağa hoş gelen yeni slogan belli oldu: “Terörsüz Türkiye!

Kim istemezki terörsüz Türkiye’yi? Kim isterki kan akmaya devam etsin? Sahi siz hiç silah gölgesinde yaşadınız mı? Söyleyin bana........

© Medya Siyaset