Yurttaş, çok çok çok masraf çıkardığı için, fi tarihinden kalma arabasını değiştirmeye karar verdi.

Bu yüzden çocukluğunda mavi, bordo, siyah, lacivert olmak üzere dört renkteki, dayanıklı, plastik defter kabı ile parlak metalden yapılmış, üstelik özel kilitle açılıp kapanan kumbarasının hatırına yıllardır çalıştığı ve çok güvendiği bankasının kapısını çalmaya karar verdi.

O kapları şimdi altmış yaşını aşan yurttaşın dayısı getirirdi. Sırf bu yüzden rahmetli olan o dayı hayatı boyunca kıymetli dayısı oldu.

Neden?

Çünkü o kaplar var ya o kaplar, yurttaşı gübre torbasının içinden çıkan yağlı kağıtla defterlerini, kitaplarını kaplamaktan da, gübre asidinin ellerini çatlatmasından da kurtarmıştı.

Birilerinin restorantta bahşiş diye bıraktığı kadar krediyi çekmek için kapısını çaldığı banka sağ olsun işleme başladı. Her şey yolunda giderken yap-ay zeka devreye girince kredinin onayı bankanın genel müdürlüğüne düşmez mi?

Neden diye sordu yurttaş?

Yap-ay zeka yanıtladı: “Yirmi beş yıl önce eşinize kefil olmuşsunuz. Borç çoktan bitmiş ama kefalet kalkmamış. Kredi notunuz çok da yüksek ama mesele şubenin yetkisini aştı.”

Yurttaş........

© Medya Siyaset