menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Boynu Bükükler – Melih Demirel Yazdı

9 0
21.03.2025

Lise yılları. Elimde Turhan Feyizoğlu’nun ‘’Bizim Deniz’’ kitabı. Yaşım 15-16, Ankaralılar iyi bilir Dışkapı’da Rus pazarı vardır, oradan tedarik ettiğim yeşil bir parka ve postallarım… Nasıl etkilendiysem artık, kendimi 68 kuşağının devamı sanıyorum. Uğrak yer Kızılay, Konur sokak. Türk solunun bin bir çeşit fraksiyonu. Benim kafamda solculuk merkezde kalıyor ama, birde Karl Marx’a, Lenin’e, Stalin’e dadanınca merkezden radikale doğru bir eğilim kaçınılmaz oluyor. Benim kafamdaki solculuğun tartışılmazı Atatürk… Radikalde, Mao… Stalin. Dur diyorum sonra kendime, bu iş böyle olmaz… Ergenliğin verdiği ideolojik karmaşa ve bunalımlar. Yaş alıyorum. Yaş aldıkça Ziya Gökalp’de giriyor kütüphaneme, Nazım’da. Bir yandan Atsız ne demiş diye bakarken, diğer yandan Ahmed Arif’le dalıp gidiyorum. Halil İnalcık, Turan Dursun, Aziz Nesin, Ortaylı… Her bir taraftan, her bir görüşten kütüphanem zenginleştikçe yolda alıyorum kendi kendime. Çevrem ona göre büyüyor ve şekilleniyor. Gelmişim 20’lerin başları, tanı koyuyorum kendime. ‘’ Ben Emparyalizm ile hasım, ancak Sovyet diktasını da reddeden, Atatürk’ün işaret ettiği milliyetçilik kavramını ilke edinmiş, Nutuk ve Gençliğe hitabeyi baş ucuna referans diye koymuş, Deniz’in başlattığı Mustafa Kemal yürüyüşünü ‘’Tam Bağımsız Türkiye’’ tesis edilene dek sürdürmeyi de kafaya koymuşum’’ ama işle, ama kalemle, ama haykırarak… Yıllar içinde Sol kavramından bunu idrak etmişim ; Yılmadan mücadele…

Sonra siyasette tescil yılları, CHP üyeliği. Kafamda Atatürk’ün partisini yine Atatürk’ün........

© Medya Siyaset