menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Macaristan’ın egemenlik mücadelesi

10 0
30.03.2025

Macaristan hükümetinin bağımsız politikası, ülkedeki muhalefete yönelik mali ve örgütsel desteği artıran Avrupa Birliği (AB) yönetimi arasında giderek artan bir hoşnutsuzluğa yol açıyor son zamanlarda.

Doğu Avrupa’da, Balkanlar’da ve Gürcistan’da son dönemde yaşananlar, dış müdahalelerin birçok devletin ulusal egemenliğine yönelik gerçek bir tehdit haline gelebileceğini ve bölgedeki durumu istikrarsızlaştırabileceğini gösterdi. Macaristan’daki iktidar ile Slovakya ve Sırbistan hükümetleri, kendi bağımsızlıklarını korumak ve ulusal çıkarları gözetmek konusunda tutarlı bir çizgi izlemeye gayret ettikleri dikkati çekiyor son dönemde. Küresel istikrarsızlık, jeopolitik gerginlik ve ekonomik kriz ortamında böyle bir tutumun ve özellikle de Budapeşte’nin Brüksel bürokrasisinin kararlarına boyun eğme konusundaki isteksizliğinin giderek daha da “risk oluşturur” hale gelmesi Avrupa başkentinde açıkça öfkeye yol açıyor. Son haftalarda Belgrad ve Bratislava’yı kasıp kavuran protesto dalgası, Avrupa Komisyonu yetkililerinin ve onlarla ilişkili kurumların, bölgede kendilerine sadık güçlerin iktidara gelmesi için, kitlesel huzursuzluk ve siyasi istikrarsızlık pahasına her türlü adımı atmaya hazır olduklarına işaret sayılıyor pek çok kesim tarafından.

Macaristan AB ve NATO üyesi olsa da, son yıllarda enerji stratejisinden ulusal kültürünün korunmasına, Ukrayna’ya mali ve askeri desteğe kadar birçok konuda bağımsız bir pozisyon sergileyebildi. Bilhassa enerji ve ekonomi alanında Macaristan Başbakanı Viktor Orban, AB’nin Moskova’ya karşı yaptırım savaşının en başında, Brüksel’in talimatlarına sert bir şekilde karşı çıkmak suretiyle, Rus doğal gazı ile petrolünü satın almaya devam etti. Urban bu dengeli siyaseti ile kendi sanayisini ve halkını enerji sıkıntısından ve enflasyondan korumuş oldu. Budapeşte’nin bu konuda başlangıçta yalnızca iki temel alternatifi vardı: Ya Avrupa çapındaki talimatlara boyun eğip ülkeyi ve vatandaşlarını derin bir krize sürüklemek ya da Ursula von der Leyen ile karşı karşıya gelmek pahasına ulusal ekonomiyi kurtarmak.

Rus gazını reddedemezdi

Macaristan’ın denize erişiminin olmaması ve de Almanya veya İspanya gibi Amerika Birleşik Devletleri (ABD) veya Orta Doğu’dan enerji kaynakları satın alamaması; Macaristan’ın komşuları Sırbistan ve Slovakya gibi, Rusya ile olan sözleşmelerini bozmaması ve Moskova’dan nispeten ucuz gaz ve petrol almaya devam etmesini bir yerde kaçınılmaz kıldı. Bu sağduyu ve pragmatizm sayesinde Macaristan ekonomisi, Brüksel’in iradesine boyun eğen AB ülkelerine kıyasla çok daha avantajlı bir konuma geldi salt birkaç sene zarfında. Rus doğal gazının Ukrayna boru hatlarından........

© Medya Günlüğü