Değişimin hızı ve gündem
Teknolojinin gelişmesi sonucu değişen üretim modelleriyle birlikte tüketim alışkanlıklarımız da büyük ölçüde değişti.
Bir zamanlar bir telefon alındığında yıllarca kullanılırdı. Şimdi, daha kutusunu açmadan eski sayılabiliyor.
Bu eskime döngüsü sadece eşyalarla ve teknolojik cihazlarla sınırlı değil; meslekler, popüler kültür, hatta gündemler bile hızla eskimeye ve yok olmaya başladı.
İnternet ve sosyal medya sayesinde bilgi hiç olmadığı kadar hızlı tüketiliyor.
Her an yeni bilgiler ile karşılaşmaktayız, bu bilgilerin çoğu da ya yüzeysel kalıyor ya da o kadar hızlı değişiyor ki bir konu hakkında yeterince düşünmeye fırsat bulamadan yenisiyle karşılaşılıyor.
Bu hızlı bilgi değişimi hızlı bir gündem değişikliğini de beraberinde getiriyor, daha bir konuyu sindirmeye fırsat bulamadan yeni bir gündem dayatılıyor.
Eskiden önemli olaylar ve bilgiler uzun süre konuşulur, tartışılır ve üzerinde düşünülürdü, Şimdi ise bir olay sadece bir süre konuşuluyor, sonra tamamen unutuluyor. Örneğin “Susurluk kazası” aylarca tartışıldı, gazetelerde manşetlerden inmedi. Bugün ise, büyük bir skandal birkaç gün içinde unutuluyor.
İnsanların bir konuyu tam anlamıyla sindiremeden, üzerine düşünemeden başka bir olayla meşgul olmak zorunda kalması uzun vadede hem bireysel hem de toplumsal hafızayı zayıflatıyor. Örneğin, bir kriz ya da büyük bir skandal gündemdeyken başlangıçta büyük tepki topluyor ama kısa bir süre sonra unutuluyor. Böyle olunca da sorunların kalıcı şekilde çözülmesi zorlaşıyor.
Bu tür hızlı değişen gündemler, kitle psikolojisinde “öğrenilmiş çaresizlik” denilen bir duruma yol açabilir. İnsanlar, hiçbir şeyin değişmeyeceğine inanarak mücadele etmeyi bırakabilir.
Öte yandan, sürekli değişen gündem bir tür psikolojik baskı yaratıyor. Sürekli yeni bir olay hakkında fikir sahibi olma, haberdar olma zorunluluğu insanları........
© Medya Günlüğü
