ABD’nin Çin kâbusu
Halen tartışması süren, geçen haftaların gündemi Trump-Zelenski atışması, diplomaside böyle bir formatta ikili görüşme şekli bulunmadığını hatırlatan somut bir örnek oldu.
İkili hassas meselelerin, kamu önünde müzakere edilmesi diplomasiyi şaşırtan sonuçlara yol açtı.
Yaşananlar ayrıca, ABD ve Rusya’nın Suriye’den sonra Ukrayna talanında da tarihi bir mutabakat içinde olduğunu gösterdi.
Emperyal paylaşım ideolojisi sınır tanımıyor. Suriye paylaşımından sonra Ukrayna coğrafyası adeta “orta malı” oldu. Açıkça ve acımasızca Rusya toprak, ABD nadir stratejik madde peşinde.
Bütün bunlar yaşanırken uyku mahmuru Avrupa’nın nereye koşacağının telaşı içinde toparlanmaya çalıştığı, Çin’in ise yeni dünya düzenindeki pozisyonunu belirleme sürecinde henüz topa girmeyerek, sessizce gününü beklediği görülüyor.
Trump’ın uluslararası dengeleri altüst eden saldırgan çıkışlarının Amerikan rüyasını zafiyete uğratan Pekin’i frenleyememe beceriksizliğinden, Çin korkusundan kaynaklandığı da söylenebilir.
Bu bağlamda, Trump’ın Amerika’ya da zarar veren zehir zemberek akıl almaz tehditlerine, Beyaz Saray çevreleri ile derin ABD yapılanmalarının onay........
© Medya Günlüğü
