menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kötüyü düşünme eğilimi

11 0
20.02.2025

Kötüye düşünmeye eğilimli olmak, insan zihninin evrimsel bir yanıdır.

Bu eğilim, hayatta kalma içgüdüsünden beslenir ve bizi olumsuz senaryolara karşı hazırlıklı olmaya iter. İlkel çağlarda, yırtıcıların, doğal felaketlerin veya diğer tehditlerin farkına varmak, hayatta kalmanın anahtarıydı. Bu yüzden, insan zihni kendini güvence altına almak için daha çok tehlike, risk ve olumsuz sonuçları düşünmeye eğilimlidir. Ancak modern dünyada, bu eski içgüdüler, çoğu zaman gereksiz kaygı ve endişelere yol açar. Günümüzde, fiziksel tehlikeler yerine sosyal ve psikolojik korkular ön plana çıkmaktadır. İş kaybı, yalnızlık, reddedilme korkusu veya başarısızlık gibi soyut tehditler, zihnin olumsuz düşünceleri sürekli olarak beslemesine neden olur. Bu düşünceler, aslında bir nevi zihin tarafından, gelecekteki olası zararları önceden tahmin etme çabası olarak ortaya çıkar.

İnsanın olumsuzu düşünmeye eğilimli olmasının kökeninde hayatta kalma içgüdüsü yatıyor. Atalarımız, tehlikeleri önceden fark edip önlem alabildikleri için hayatta kaldılar. Ormanda bir hışırtı duyduklarında, “Bu sadece rüzgar” demek yerine, “Ya bir yırtıcıysa?” diye düşündüler ve kaçmaya hazırlandılar. Bu refleks onların hayatta kalmasını sağladı ve bize miras kaldı.

İlkel insanın olumsuz düşünceleri, doğrudan hayatta kalmayla ilgiliydi. “Ya bu mağarada yırtıcı bir hayvan varsa?” veya “Ya yiyecek bulamazsam?” gibi korkular, gerekli tedbirleri almayı sağlıyordu. Bu düşünceler, somut ve dış dünyaya odaklıydı çünkü tehlikeler gözle görülebilir ve anlık tepkiler........

© Medya Günlüğü