menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Florida’nın renkli yüzü

8 0
01.03.2025

Göç ettiğimi öğrenen dostlarımdan bazıları “Florida’da ne var?” diye sorduğunda önceleri “ilginç bir coğrafya var” diye yanıt veriyordum.

Kültürüne tam nüfuz edemediğim için “Malum ses yok, yetmez mi?” diyordum bir de. Ancak bilgi edindikçe fikrim de değişti. Florida’da ne var ne yok, şimdiki aklımla bir özet geçeyim.

Florida coğrafyası gerçekten ilginç ama var oluşu da ayrıca ilginç. Kadim zamanda yanardağ patlamalarıyla oluşan adaların birbirleriyle birleşmeleri ve yeterince büyüdüklerinde de ana kıtaya yapışmalarıyla oluşmuş çünkü. Kocaman ana kıtanın sapıymış gibi de sarkmış Ekvator’a doğru.

Pek çok ülkeden büyük bir eyalet Florida. Kuzey güney doğrultusuna uzanan, İtalya kadar bir kütle burası. Ancak İtalya’nın tersine yükseltisi yok. Neden kaya ya da dağdan eser yok bilecek kadar yerbilimleri bilgim yok ama Florida’da tek yükselti çöp tepeleri. Bu üstü örtülü tepelere de çöp kamyonları dışında giren çıkan olmadığı için Florida’da (en kuzey bölümü hariç) araba kullanırken el frenine de ihtiyaç yok.

Florida sudan çok zengin. Gölleri de bol akarsuları da. Ancak arazi düz olunca akanların da yataklarında akmak diye bir dertleri yok. Her yer bataklık o nedenle. Yani 100 sene öncesi öyleymiş. Beyaz adam buralara yerleşmeye niyetlenince ilk önce akarsu yataklarını derinleştirip çevresini kurutmaya girişmiş. Nehir yataklarının kıyılardaki bölümlerini ana kanallara dönüştürmüş. Ana kanallara ulaşan birbirine paralel daha küçük kanallar da kazmış. O kanallar sayesinde kurutulmuş araziler artıkça yeni insanlar gelip yerleşmiş. Yerleşim artıkça yeni kanallar kazılıp yeni topraklar kurutulmuş. Miami şehriyle ünlü dünya zenginlerinin has mekânı Güney Florida böyle oluşmuş.

Eğer görmediyseniz Google Earth’te Güney Florida üzerinde biraz dolanın bence. Başlamışken İtalyanların Venedik, Hollandalıların Amsterdam, Rusların St. Petersburg şehirlerini de kuşbakışı inceleyin. İnsanın suyla oynaştığı bu şehirler bambaşka bakış açıları yaratıyor çünkü. Siz oralarda dolanırken ben Florida’ya döneyim.

Florida eyaleti dümdüz, neredeyse denizle bir. O nedenle site falan kurarken önce arazinin ortasını kazıp çıkardıkları toprağı daha doğrusu kumu kenarına yığarak büyücek bir çukur kazıyorlar ki yağmurlar orada toplansın da evlere ulaşmasın. O yüzden siteli evlerin hemen hepsi göl manzaralı oluyor. Yol yapımında da aynı teknik kullanılıyor. Özellikle büyük döner kavşakların hemen hepsinin ortasında birer gölcük var.

Florida’ da artezyen kuyusu yok. Çünkü toprağın altında kayaçlar olup suyu süzmezse, çektiğiniz suyun ne suyu olduğunun da garantisi yok. Florida da evlerin bodrum katları da yok çünkü biraz kazıyınca su çıkıyor. Bodrum mahzen falan yok ama gökdelenler var.

Florida’daki gökdelen inşaatlarına bir türlü denk gelemedim. Daha doğrusu etrafını güzelce kapattıkları için içerde neler yaptıklarını göremedim. O yüzden nasıl temeller atıyorlar da bu sulak arazilerde o gökdelenleri dikiyorlar hiç bilemiyorum. Bilgisiz bir ilgiyle bakıp duruyorum Florida’nın yerleşim ve ulaşım mucizelerine…

Florida derken isimleri niye bunca benzer bilemediğim Florya’yı hatırladım. Bir arkadaşım her boş vaktinde Florya’ya gidip Yeşilköy........

© Medya Günlüğü