menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sürecin ruhuyla çatışma haline son verilmeli

6 1
10.01.2025

DEM Parti Heyeti'nin PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşmesi sonrasında yaşanan gelişmelere paralel geniş bir çevrede, hızla dil ve yaklaşım değişikliği dikkat çekiyor. Topluma temkinli bir beklenti hâkim oldu.

Aksi olması beklenirdi. Birçok kesim, sürecin başarısızlıkla sonuçlanmasını bekliyor gibiydi. Oysa başarısızlık durumunda ortaya çıkacak olası büyük yıkımın ve kırılmanın derinliğinin farkında değiller.

Bu nedenle iktidar partisinde ve çevresinde olanlar kritik derecede önem taşıyor. Karşısındaki herkesi ve her kesimi hakir gören, sürecin rotasını tayin etmeye tek başlarına muktedirlermiş gibi konuşan siyasetçiler ve kalemşorlar piyasa yapmaya başladılar.

Hepsi değilse de, bir kaçının sürecin başarıya ulaşması durumunda konumlarını yitirecekleri kaygısıyla hareket ettikleri anlaşılıyor.

Hürriyet Gazetesi yazarı Abdulkadir Aksu çarşamba günkü yazısını, “ PKK silah bırakmadan hiçbir adım atılmayacak. PKK’nın silah bırakması Ankara’nın kırmızı çizgisi...“ cümlesiyle bitirdi. Bu noktada anlaşılmayan bir şey yok. Sürekli bu tekrar ediliyor. Ama yazılanlarda ve konuşulanlarda hedeflenenin bununla sınırlı olmadığını gösteren çok sayıda belirti de var.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın bu çerçevede bazı açıklamaları ve kullandığı dil dikkat çekici. Aynı zamanda düşündürücü.

En son çarşamba akşamı Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan'ın Tarafsız Bölge programında, CNN Türk'teki söyleşide, iktidar partisinin esas hedefinin PKK’nın silah bırakmasıyla ve 8 yıldır anlatılan sınır güvenliğiyle sınırlı olmadığını, derli toplu ve açıkça ifade etti.

Anlattıklarından anladığım, Suriye'de HTŞ'nin liderliğinde Şam merkezli Türk tipi rejim oluşturmayı hedefliyorlar. Doğu ve Kuzey Suriye yönetiminin dağıtılmasını isterken, Kürt kazanımlarına karşı olmalarını 'anti emperyalist' söylemle gerekçelendirmesi, yaklaşmakta olan tehlikenin büyüklüğünün işareti. Aynı zamanda Ankara'nın tekçi yeni bir Arap cumhuriyeti komşuya yatırım yaptığının işareti.

Sözünü ettiğim söyleşi, bilinçli ve hesaplı bir biçimde........

© marksist.org