menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Aşırı sağ neden transfobiden faydalanıyor?

20 21
06.05.2025

Son zamanlarda duyduğum en büyük yalan –ki çok fazla vardı— hükümetin, Yüksek Mahkeme kararının “kadın” ve “cinsiyet”in yasal tanımlarını biyolojik farklılıkla sınırlandırmasının “açıklık ve güven” getireceği yönündeki açıklamasıydı.

Tam tersine, bu karar trans ’ları belirsizlik ve korku fırtınasına sürüklüyor. Yüksek Mahkeme’nin yalnızca 2010 Eşitlik Yasası’nın nasıl yorumlanacağına dair hüküm verdiği iddiası ise konuyla alakalı bile değil.

Eşitlik ve İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Kishwer Falkner gibi zafer sarhoşu transfobikler, bu kararı trans kadınları kadınlara ait alanlardan dışlamak için kullanıyor. Falkner’ın, transların kendilerine ait “üçüncü alanlar” için kampanya yapabilecekleri yönündeki önerisi ise bomboş bir söylem.

Trans haklarının temel meselelerini bir kenara bıraksak bile, Keir Starmer ve Rachel Reeves’in yeni bir kemer sıkma dalgası başlattığı bir ortamda, bu tür alanların kazanılmasının ne kadar kolay olacağı şüpheli.

Solun bazı kesimlerinin bu kararı memnuniyetle karşılaması, kadınların ezilmişliğini yalnızca biyolojiye indirgemiş olan radikal feministlere verilen utanç verici bir tavizdir.

Marksizmin entelektüel özü tarihsel materyalizmdir. Bu yaklaşım, değişken biyolojik yapımızı asla göz ardı etmez, bunu insanların toplumlarını şekillendirdiği ve bu toplumlar tarafından şekillendirildiği daha geniş tarihsel sürecin içine dahil eder. Dolayısıyla trans özgürlüğünü desteklemenin, “kimlik politikaları” ile hiç ilgisi yoktur.

Britanya’daki bu son trans karşıtı saldırı, aşırı........

© marksist.org