Dünden bugüne bölgemizde kötü bir gelenek
Gelenek deyince aklımıza hep iyi şeyler gelir.
Çünkü gelenekler, toplumların yüz yıllara dayanan tecrübelerinden süzülmüş, toplumun dokusu ile uyumlu kurallardır.
Onun için yazılı kurallardan çok daha bağlayıcı ve çok daha sağlam temellere dayanırlar.
Ancak bazı gelenekler de kendi zamanlarında bir işleve sahip olsalar da başka bir zamanda kötü bir nitelik kazanabilirler.
Bu geleneklerden bir tanesi de özellikle aşiret tarzı örgütlenmenin güçlü olduğu yerlerde varlığını sürdüren taziye yemekleri olsa gerek.
Türkiye'nin doğu bölgelerinde bu gelenek hâlâ büyük bir yaygınlığa sahip.
Misafire yemek ikram etmek elbette ki kötü bir şey değildir ama bağlamından koparılmadığı takdirde.
Taziye süresince taziye evinde bekleyen ölen kişinin yakın akrabaları için bir yemek ikramı olacaktır tabii ki.
Burada taziye yemeğinden kastımız 3 gün devam eden taziye günlerinde ölenin ailesine baş sağlığı dileğinde bulunmak için gelenlere ikram edilen yemektir.
Ülkemizin doğu bölgelerinde yoğun toplumsal ilişkilerden dolayı baş sağlığına yüzlerce insan gelir.
Taziye yemeğinden kastımız bu insanlara ikram edilen yemektir.
Bu yemekler, sistematik bir şekilde yapılmakta ve taziye sahibi aile çevresine büyük bir külfete sebep olur.
Taziye yemeğinde, ölen kişinin aile çevresine göre, 70 ile 150 kilogram arası et pişer.
Başka masraflar da (ekmek, yağ, pirinç, su, yerine göre aşçı vb.) eklendiğinde bir taziye yemeğinin yemeği yapan aileye (taziye yemeğini ölen kişinin yakın akrabaları üstlenir) yükü yemek başına 60 bin ile 100 bin TL arasında değişir.
3 günlük masraf 180 bin ile 300 bin TL........
© Mardin Life
