Milliyetçiliğin Ufku: Vizyon, Cesaret ve Yenilenme
Milletin varlığını, birliğini, geleceğini ve haysiyetini en güçlü şekilde savunma iradesidir milliyetçilik. Sadece geçmişi anmak veya nostaljik bir duygu dünyasında oyalanmak değil; geleceği inşa etmek, milletin yükselişine gönülden katkıda bulunmaktır milliyetcilik. Evet gerçek milliyetçilik, geçmişin değerlerini korurken geleceğe doğru azimle, cesaretle ve yenilik ruhuyla yürüme inancı oldugunu biliyoruz. zihinsel esaretin zincirlerini kırıp, özgüveni, kararlılığı ve inancı kuşanmaktir ülkeyi sevmek.
Ulkemiz,bu bakış açısını yakalamış ve, tarih sahnesinde kendisine ayrılan dar mihenklerden taşmış, yeni bir büyüklük tasavvuruna açılmıştır. Millî hedefler doğrultusunda büyüme idealini, ilim ve irfanla donanmış bir bilinçle birleştirmeye calisarak üstesinden gelemeyeceğimiz sorun yoktur diye inanıyorum. İçeride ve dışarıda karşılaştığı her engeli aşabilecek kapasiteye sahip bir irade — derin bir kök, güçlü bir dal, geniş ufuklar...
Elbette, ilerleyişi durdurmak veya zayıflatmak isteyenlerin varlığı da bir o kadar gerçektir. Bu kesimler, çoğu zaman üretmek yerine konuşmayı, çözüm yerine kaos yaratmayı tercih edenlerdir. Millî meselelerde birlik içinde hareket etmek yerine zihinsel bulanıklık yaratıp, fitne tohumları ekmek isterler. Onlar için söylem daima eylemin önündedir. İşte bu noktada hakikatle sahte söylemin mücadelesi başliyor. Ve gerçek milliyetçi duruş, laf değil, icraat üretir; etkili konuşmalar değil, kalıcı eserler bırakır.
Bugun Devlet Bahçeli gibi bir liderlerin rolü........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein