Gönül Görmüyorsa!
Derûnî Bir Feryat ile Haykırıyorum: “Gönlün Görmediğini Akıl Giydiremez”
Salt ilim, yalnızca cehaletin karanlığını gizler; fakat nefsin çirkefini temizlemez. Akla ışık verir ama kalbi yakmazsa, yalnızca kibri cilalar.
Nice ilim sahipleri vardır ki, ne tahammül öğrenmiştir ne merhamet; çünkü o ilim, gönle uğramamıştır. Gönle uğramayan bilgi yalnızca ezberdir; ruhu büyütmez, sadece gölgeyi uzatır.
Ve unutma: Gölge uzuyorsa, bir yerde güneş batmak üzeredir orada...
İlim su gibidir. Karıştığı her şeyin aslını ortaya çıkarır. Biberin acısını keskinleştirir, hurmanın tatlılığını derinleştirir. Domatesin kırmızısını, maydanozun yeşilini parlar. Tıpkı insan gibi… Aslı temizse parlatır, çürükse daha da kokutur. İlim ancak hikmetle terbiye edilirse rahmete dönüşür. Aksi hâlde, şeytanın en sevdiği silaha… İnsanlığı tehdit eden atom, nükleer neyin ürünü?
Ağlayış, kalbin secdesidir. Gözyaşı, gönlün yangınını dışa vuran bir rahmettir. Lisan susar, vicdan haykırır. Kalp titrediğinde, arzular diz çöker.
Ve o an cezbe başlar: Akıl eğilir, benlik yerle yeksan olur. Bir damla yaşta bin yıllık tövbe gizlenir. Ağlayan bir gönül, Yaradan’ın sesini en saf hâliyle duyar. Çünkü gözyaşıyla yıkanan yüz, ilahi dokunuşa en açık olandır.
Ve biliriz ki........© Mardin Life
