İşte geldik gidiyoruz.

Nasıl bir ikinci dünya bizi bekliyor, bilmeden meçhule doğru gidiyoruz. Bu gidişatı güzelleştiren de dünyadayken aldığınız yolun kalitesi belirleyecek.

Suya sabuna dokunmadan yaşayamazsınız. Çünkü yaşarken birilerinin yardımına, ekmeğine, komşuluğuna, eğitimine, çocuklarınıza, ailenize ve çevre sorumluluklarınız olacak. Hadi bakalım suya sabuna dokunmadan yaşayın ! Onun için insan olun ve insanlığınızı koruyun.

Lakin bir de her şeye burnunu sokmak denen bir durum var. Bu da istenilen bir durum değil. Çünkü sizi ilgilendirmeyen durum, iş, kişi ve olaylar sizin yaşam kalitenizi etkiler. Ama iyi ama kötü. İyi olduğunda iyisinizdir, Ama kötü olduğunda çamurlaşıp sorumlu ararsınız, suçlu ararsınız.

Suçlamalarda işaret parmağınız karşıyı gösterirken kalan dört parmağınız kendinizi gösterir. Unutmayın olur mu ?

En doğrusu bence insanca yaşarken terazinin dengesinin şaşmaması. Normal bir yaşantı yani. İnsanca ve adaletle, merhametle, fedakarlıkla ve tabi ki bunları nerede kullanacağını bilerek yaşamak en güzeli.

***

Daha ne olmasını bekliyorsunuz ?

Gün geçmiyor ki, kötü bir haberle, kötü ihmallerle , tedbirsizliklerle başımıza gelen bir felaketle uyanmayalım. Nedeni, niçini üzerine kafa yormazsak daha çok üzülüp kahrolacağız.

Sorumlular ve suçlular ceza çekmiyorsa adalettin “A” sından bahsetmeyin. Düzmece bir adaletle ancak karşılıksız adalet yaşanır. Mağdur susturulur. Haksız yükselirse terazi kefesinde nasıl adalet sağlanır iki gözüm?

***

“Yaşadığın coğrafya kaderindir.”

Öyle mi ?

Vatan dediğiniz bu topraklar mı sizi........

© Maraş Gündem