12 Aralık 1973 yılında göreve geldiği andan itibaren Manisa için çalışan merhum başkan Ertuğrul Dayıoğlu, Manisa için yapacakları arasına Spil dağına teleferik yapımı çalışmalarını eklemişti.

O tarihte biz, henüz dünyaya gözümüzü açmamıştık.

Evveliyatı o kadar eskidir Spil Dağına teleferik çalışmasının.

Bu bilgi şimdilik cebimizde dursun.

Ağlayan Kaya ve Milli parklar bölgesi arasındaki alan, tüm şehrin kuş bakışı görülebildiği nefis manzaralı bir yerdir. Hatta Mesir atılışını izlediğimiz ve şehir dışından gelen misafirlerimizi de götürdüğümüz yerdir.

Bu bölge üzerinde, termosta çayınız ile çam ağaçlarının gölgesi altında nefes alarak oturabilirsiniz.

Ancak geçtiğimiz hafta bir dostumuz tam da manzaranın keyfini çıkarırken bir kamyonetin yanlarına yaklaşıp, araçtan demir indirdiğini görünce, “buraya neden demirleri indiriyorsunuz” diye sormuş. Karşı tarafta “buraya çay ocağı yapacağız” diyerek cevap vermiş.

Belediyenin emekle yaptığı plaka taşları kırarak başlamışlar çay ocağını yapmaya ...

Kimden izin alındı, neden yapıldı bilinmez ama o bölgenin kıymeti henüz anlaşılamadı. Anlaşılamadı ki, sürekli alkol,soda şişesi ve çöplerden geçilmiyor.

7 Ağustos günü Şehzadeler belediye başkanı Gülşah Durbay, bu konuda önemli bir bilgilendirme yapmıştı.

Spil dağı eteklerinde 4 gün boyunca 20 kamyonet çöp temizliği yapılmış ancak yine aynı manzara ile karşılaşılmıştı.

Manisa’da yaşayan biri olarak gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ki , şu an gidip kontrol etsek durum yine aynıdır.

Manisa’da turizm alanı bol. Ancak bölgede yıllarca ne bir peyzaj çalışması yapıldı ne de teleferik kuruldu. Israrla Manisa’da kış turizminin daha fazla olabileceğini söylüyoruz. Ancak Spil Dağımızın etekleri bu şehri sevmeyen ve kirleten bir kaç insanın insiyatifine kalmış durumda.

Manisa’da kış turizmi neden olmaz diyorsanız biraz sebep ve sonuç ilişkisine bakmak gerekiyor.

Temizlik yapılması yetmez. O bölgenin bir an evvel birden fazla işletme ile kontrol altına alınması gerekiyor.

Artık İzmir’den , Manisa’ya ziyaret için gelecekler demiştik. Ancak süreç o şekilde işlemiyor. İster yaz ister kış turizmi için Ağlayan Kaya efsanesini anlatacak bir yapı bölgeye kurulmalıdır. Doğaya zarar vermeden bu bölgedeki başıboş alan anlayışı değiştirilmelidir.

Şehir dışından gelen misafirlerimizi götürebileceğimiz ve tüm şehri görebileceğimiz bu alanı değerlendirmek gerekiyor.

Manisa’da turizm, neden olmaz sorusunun başka bir örnekle daha cevabını verelim.

Ulucami yanında eski ismi ile Vak vak Tekkesi olarak bilinen sonrasında ise 2021 yılına kadar İshak Bey Kütüphanesi olarak hizmete sunulan tarihi yapı şu anda içi alkol şişeleri ile dolu yerlerinde ateş yakılan bir alan haline gelmiş. Çok yazık . Daha da üzücü olan hemen yanındaki tarihi mezarlık harabe halinde.

Bu kadar önemli bir tarihi değeri gezip görmek, anlatmak varken neden bu halde mesela ?

Doğayı da tarihi de koruyalım ki turist gelsin.

Şehrimizin önemli sembolleri var. Üzüm, Mesir Macunu , Ahmet Bedevi yani Manisa Tarzanı ve en önemlisi parayı bulan Lidya halkı ile ismimiz anılıyor.

Bu sembollere ait kaç adet hediyelik eşyamız var ? Festivallerde ön plana çıkarıyor muyuz?

........

© Manisa Meydan Gazetesi