HAYATI BAŞKALARI İÇİN DEĞİL KENDİMİZ İÇİN YAŞAMALIYIZ
İnsanlar sizde iyi olan ne varsa kıskanırlar ve size ait olan bireysel alana ve yakın ilişkiler alanına sürekli olarak müdahale etmek isterler.
Üniversiteyi kazanamazsınız. "Bir daha sınava girmeyi düşünüyor musun?" derler.
Kazanırsınız. "Keşke orayı değil, şurayı yazsaydın. Puanını harcamışsın." derler.
Mezun olursunuz. "İş bulabildin mi bari?" derler.
İş bulursunuz. "Ne kadar maaş alıyorsun? Eee sıra evlilikte artık." derler.
Evlenmezsiniz. "Daha evlilik yok mu? Yok mu görüştüğün birileri?" derler. "Yok." dersen, "Sen de armudun sapı, üzümün çöpü deyip durma, bul birini de evlen." derler.
Evlenirsiniz. "Hiç bu devirde evlenilir mi? Aklı olan evlenmez." derler. Oysa kendisi evlidir. Adam evden kovsa, pencereden girer, asla boşanmaz. Ama başkasına "Evlenme." der.
Biraz zaman geçer. "Kocanla aran nasıl?" "Karın sözünü dinliyor mu?" derler.
Çocuk yapmazsınız. "Hiç çocuksuz ev olur mu? Meyvesiz ağaç gibi." derler.
Çocuk yaparsınız. "Hiç bu dünyaya çocuk getirilir mi? Bu devirde çocuk yapılır mı?" derler.
Birinci çocuk olayını kabullenince, "Yaptın bari ikinciyi de yap. Buna bir kardeş lazım. İleride yalnız kalmasın." derler. Oysa birçok kardeş ilerleyen yaşta küstür. Miras için birbirlerini öldürenler bile vardır. Neyse susarız ve "Ya sabır..." deriz. Kem gözlerden Allah'a sığınırız.
Zaman geçince, "Üçüncü çocuk düşünmüyorsunuz değil mi? Üç çocuk çok." derler.
Üçüncüyü yapmazsınız. "Bu kadar yeter zaten." derler.
Üçüncüyü yaparsınız. "Aman dördüncüyü yapmayın sakın. Kim bakacak bu kadar çocuğa?" derler.........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein