Ne Şiş Yandı, Ne Kebap…!
Ülkede nefesler tutuldu…
Fenerbahçe – Galatasaray derbisi, haftalar öncesinden sadece futbolseverlerin değil, tüm ülkenin gündemine yerleşti. Kadıköy’de tribünlerde yapılan görsel şov, koreografiler ve atmosfer, bir futbol şöleni beklentisini zirveye taşıdı. Ancak sahadaki 90 dakikayı izleyince, o görsel şovun karşılığını alamadığımızı söylemek sanırım kimseyi şaşırtmaz. Yüksek tempolu, bol pozisyonlu bir derbi hayali kuran milyonlar yine hayal kırıklığı yaşadı.
Bu maçın önemi büyüktü.
Fenerbahçe kazanırsa liderlik koltuğuna oturacak, Galatasaray üç puan alırsa farkı dörde çıkaracaktı. Hal böyle olunca iki teknik direktörün de oyuna temkinli başlaması ilk yarıda kısır, durağan, pozisyonu az, tansiyonu düşük bir 45 dakika izlememize neden oldu. “Kazanmak kadar kaybetmemek de önemli” düşüncesi, derbiyi bir satranç karşılaşmasına çevirdi. Maçın hakemi de gecenin tartışılan isimlerinden biriydi.
Doğru kararları kadar yanlış düdükleri de boldu. Her iki tarafı da memnun etmeyen bir yönetim, oyunun akışını zaman zaman kopardı. Derbilerin doğasında gerilim vardır........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein