menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hikmetin Ölümü

8 1
19.11.2025

Modern zamanların insan zihnini şekillendiren en güçlü aygıtı olan eğitim, kendi ruhunu endüstriyel çağın şafağında bir yerlerde yitirdi. Bilgiyi paketleyip seri üretim bandından geçirme, insanı ise bu bandın sonunda belirli vasıflarla donatılmış bir ürüne dönüştürme gayesi, eğitimin bütünsel dokusunu parçaladı. Zihnin bir bütün olarak değil, birbirinden bağımsız kompartımanlar şeklinde çalıştığı yanılgısı üzerine kurulu bu yapı, adeta bir zihin bölünmesini kurumsallaştırdı. Bilginin hikmetten, aklın karakterden, okulun hayattan ve nihayetinde öğrenmenin erdemden koparıldığı bu parçalı yapı, günümüzdeki pek çok toplumsal ve bireysel buhranın sessiz kaynağıdır. Okul koridorlarında dolaşan her bir öğrenci, bu bölünmüşlüğün mirasını farkında olmaksızın sırtında taşır; zihni derslere, kalbi ise belirsiz bir geleceğe ayarlanmış bir halde yürür. Bu durum, eğitimin ne olduğuna dair temel bir yanılgıdan beslenir; zira eğitim, zihni doldurmak değil, bir ruhu tutuşturmaktır.

Bu parçalı düşünme paradigmasının en bariz tezahürü, bilginin birbiriyle konuşmayan disiplinlere ayrıştırılmasıdır. Matematik dersliğinde sayılarla dans eden bir zihin, tarih sınıfında insanlığın trajedileriyle yüzleşir; ancak bu iki tecrübe arasında bir köprü kuramaz. Fiziğin soyut yasalarını ezberlerken evrenin metafizik derinliğine dair bir tefekkürden mahrum kalır; edebiyatın estetik dehlizlerinde gezinirken sosyolojik gerçekliğin sert duvarlarına çarpmaz. Her bir disiplin, kendi dar alanına hapsolmuş, diğerinin dilini anlamayan........

© Maarifin Sesi