Dost Gördüklerimiz, Müttefik Bildiklerimiz!
Dost, düşman, ittifak, müttefik gibi kavramlar özellikle devletlerarası ikili ilişkilerde sıkça kullanılan tabirler arasında yer alan kavramlardır.
Dost: Arkadaş, sevilen, güvenilen, refik, kardeş gibi anlamlar ifade etse de, daha ziyade kan kardeşliğinden de öte karşılıksız seven, sevgili, yâr, veli halil gibi anlamlara gelmektedir. İslâmî literatürde ise dost; sadâkat (doğruluk, dürüstlük) uhuvvet (kardeşlik) meveddet (sevgi, saygı, aşk, muhabbet) gibi çok ulvi değer ifade eden kelimeleri içinde barındıran bir kavram olarak kullanılmaktadır.
Bilindiği üzere dostun zıt anlamı düşmandır. Düşman; gerek insani, gerek İslami açıdan bize zarar vermek için fırsat kollayan, hayrımıza ve iyiliğimize olacak işleri tersine çevirmeye çalışan, insanlığa, İslam’a ve Müslümanlara, inancımıza ve inanç değerlerimize, karşı sözlü ve fiili olarak, hainane ve zalimane emeller besleyen kimseler düşman olarak değerlendirilmektedir.
İttifak ve müttefik kavramlarına gelince; İttifak: Uyuşma, uzlaşma, sözü bir etme, birlikte hareket etme anlamına gelen, sosyal hayatta sıkça kullanılan sadakat ve güvene dayalı karşılıklı sözleşmeyi ifade eden bir kavramdır. İttifak özellikle bireylerin, kurumların ya da devletlerin kendi çıkar ve menfaatleri doğrultusunda; belirli kurallara dayanan ve muhataplarına sorumluluklar yükleyen bir sözleşmeyi de ifade ederken, İttifak kökünden türeyen müttefik kelimesine gelince ittifak eden, uzlaşan, anlaşan, görüş ve fikir birliğine varan anlamında kullanılmaktadır.
Kur’ân-ı Kerim’de dost anlamına gelen ve en çok geçen kelime veli kelimesidir. Veli kelimesinin çoğulu evliyadır. K. Kerimde “veli” tekil, ya da evliyâ çoğul olarak 87 ayette yer geçmekte olup, bu ayetlerin kırk altısında Allah’ın insanlara dostluğu, 2 ayette insanların Allah’a dostlukları 10 ayette ise insanlarla şeytan arasındaki dostluk, diğer ayetlerde de iyi veya kötüler arasındaki dostluklardan bahsedilmektedir.
Ayetlerin çoğunda mutlak anlamda inananalar için gerçek dostun; koruyan, kollayan, bağışlayan Allah olduğu, insanların bu anlamda Allah’tan başka dostları bulunmadığı ifade edilmekte, İnananların gerçek ve ebedî dost olarak Allah’ı bilmeleri, O’na dayanıp güvenmeleri öğütlenmektedir.“Sizin dostunuz Allah, O’nun elçisi (Hz. Muhammed) ve iman edenlerdir” (Mâide,55
Dost ve müttefik tabiri kullanıldığında genellikle devletleri ilgilendiren, karşılıklı çıkar ilişkisine dayalı sosyal, siyasal, ticari, askeri, ekonomik ve diplomatik anlamada birbirine bağlı ve bağımlı ülkelerin kastedildiği anlaşılmaktadır. Ülkemiz için dost ve müttefik denildiğinde ise tarih boyunca vatanımıza göz diken, milletimize düşmanca ve haince tavır besleyen ABD ve Batılı ülkeler akla gelmektedir.
Oysaki Müslümanların dostluk ve müttefiklik anlayışı doğrudan Allah’ın rızasına, ABD ve Batılı ülkelerin dostluk ve müttefiklik anlayışı ise çıkarlarına ve ideolojilerine de dayanmaktadır. Ülkemiz, milletimiz ve Müslümanlar aleyhine entrikalar çevirenlerin İslam coğrafyasını kana bulayan sinsi tuzaklar kuranların kimler oldukları bilindiği halde, kimliksiz, kişiliksiz şuursuz bir şekilde, ABD ve Batılı ülkelerin dost ve müttefik olarak kabul edilmesi onurumuzu ve gururumuzu inciten bir durum olduğu gibi, Allah’ın düşman kabul ettiklerinin dost, dost gördüklerinin düşman görülmesi doğrudan inancımız ile çelişen bir durum olarak........
© Maarifin Sesi
visit website