Suriye Merkezli Karanlık Oyunların Perde Arkası
Suriye, yıllardır süren savaş ve ağır yaptırımların gölgesinde, ekonomik ve insani felaketin tam ortasında bulunuyor. 2010 öncesinde orta gelirli, eğitim ve sağlık hizmetlerini ücretsiz sunan, dış borcu olmayan ülke olan Suriye, bugün nüfusunun büyük çoğunluğu yoksulluk, gıda güvensizliği ve yoklukla mücadele ediyor.
Bu dramatik dönüşüm, sadece iç savaş değil; küresel güçlerin karmaşık jeopolitik hesaplarının acı yansımasıdır.
Suriye’nin Hedef Haline Gelmesinin Arkasındaki Gerçekler
2007 yılında ortaya çıkan ve ABD’nin 11 Eylül sonrası Arap Baharı ile devirmeyi planladığı ülkeler listesinde Suriye, Irak, Libya, İran gibi ülkelerle birlikte yer aldı. Bu ülkeler, bölgesel direniş hareketlerine destek verdikleri için hedef seçildi.
Suriye, ABD ve İsrail’in taleplerine karşı durduğu için 2011’de başlayan rejim değişikliği operasyonunun merkezine oturdu. CIA bütçesinin milyar dolarlara ulaşan kaynaklarıyla yürütülen savaş, askeri, diplomatik, medya ve ekonomik alanlarda kapsamlı saldırıydı. Ancak halkın büyük çoğunluğu da o dönemde Esad hükümetini ve laik yapısını destekliyordu; muhalefet ise mezhepçi cihatçı gruplardan oluşuyordu.
Hibrit Savaş ve Propaganda Kampanyalarının Rolü
Suriye’ye karşı yürütülen hibrit savaş, sadece silahlarla değil, aynı zamanda yoğun medya ve diplomasi propagandasıyla sürdü. Batı medyasında hükümetin sivillere kimyasal silah kullandığı iddiaları yaygınlaştı.
Fakat bağımsız araştırmalar, saldırıların muhalifler tarafından, Suriye’ye komşu olan ülkelerin desteğiyle gerçekleştirildiğine dair güçlü kanıtlar sundu. Fakat bu durum, kimyasal silahların yasaklanması örgütü OPCW’deki siyasi yozlaşmayı da gözler önüne serdi. 2018’de Suriye ordusu büyük ölçüde cihatçıları yenilgiye........
© Küresel İfşa
